Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/2000 Esas 2020/1464 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2000
Karar No: 2020/1464
Karar Tarihi: 03.03.2020

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/2000 Esas 2020/1464 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara 45. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülen bir davada, sanık uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak mahkeme kararı, mevcut kanunların eksik uygulanmasından dolayı bozulmuştur. Sanık, daha önce başka bir suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında uyuşturucu madde kullanmış olabileceği iddiasıyla yargılanmıştır. Ancak mahkeme, tüm kanun maddelerini ayrıntılı olarak incelememiş ve karşılaştırmamamıştır. Ayrıca, sanığın yasal sürede başvuru yapmadığı için verilen ilk ihtarın yeterli kabul edilmiş olması da hatalı bir karar olarak değerlendirilmiştir. Son olarak, hükümde yer alan adli para cezası hükmü de kanuna aykırıdır. İlgili kanun maddeleri: TCK'nın 191. maddesi ve 68. maddesi, 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. madde (2. ve 3. fıkralar), 6545 sayılı Kanun'un 85. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi.
20. Ceza Dairesi         2017/2000 E.  ,  2020/1464 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkeme : ANKARA 45. Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    1-Sanık hakkında, bu eylemi nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı, dolayısı ile hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kurumunun uygulanma koşulları bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın bu suçu başka bir davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra, işlemiş ise 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi; aksi halde 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, hüküm kurulması gerektiği gözetilmeyerek, yazılı şekilde eksik araştırma ile karar verilmesi,
    2-Kabule göre;
    a-Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin bir bütün halinde ayrı ayrı değerlendirilip karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe kanun tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, bu nitelikte bir karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması,
    b-Hükümden önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmü gözetildiğinde dosya kapsamına göre; sanığa Ankara Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünün çağrı davetnamesi ile 10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; ancak sanığın yasal sürede herhangi bir başvuru yapmaması üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtaratta bulunulmadığının anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden mahkûmiyetine karar verilmesi,
    c-Sanık hakkında hükmedilen sonuç cezanın adli para cezası olması karşısında; hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK"nin 53. madde hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 03/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.