3. Hukuk Dairesi 2020/3086 E. , 2021/883 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : KONYA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalılar vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; murisleri ile davalıların murisi olan ... arasında 27/04/1991 tarihli taşınmaz satımına ilişkin sözleşme imzalandığını, haricen satıma olan güvenle buraya çeşitli yapılar inşa edildiğini ve kullanıldığını, taşınmazın tescilinin sağlanamadığını, imar uygulaması ile satışa konu taşınmaz karşılığında davalıya başka bir taşınmaz verildiğini, arsa bedeline yönelik başka bir dava açıldığını, bu davada ise, TMK"nın 723.maddesi gereğince iyiniyetle yapılan yapıların bedelinin talep edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 46.410,00 TL"sinin tahsilini istemişler, ıslahla taleplerini 82.530,00 TL"ye yükseltmişlerdir.
Davalılar; İmar Kanunu"nun 18.maddesi gereğince, ilgili parsel sahibinin yapı bedelini ödemedikçe yapının kullanılmasına devam edilebileceğini, davacıların kendi iradeleriyle davaya konu yapıları boşalttıklarını, bu bedelin yeni malikten talep edilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
İlk derece mahkemesince; harici satış sözleşmesi ile dava konusu taşınmazın davacıların murisine teslim edildiği ve kendisi tarafından kullanılarak üzerine bir kısım yapıların inşa edildiği, davacılar murisinin iyiniyetli olduğu, davalılar murisinin ise harici satış sözleşmesinden sonra taşınmazın resmi devir işlemlerini yapmaya yanaşmaması nedeni ile iyiniyetli hareket etmediği, olaya TMK "nın 723/2.maddesinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle muhdesatın dava tarihindeki değerinin bilirkişi raporu alınmak suretiyle tespit edilerek davanın kabulüne, 82.530,00 TL alacağın dava tarihi olan 01/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara miras hisseleri oranında verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; davalıların murisinin dava konusu yapıların bulunduğu taşınmazı davacıların murisine arsa olarak sattığı, imar uygulaması neticesinde davacıların murisine ait yapıların Karatay Belediyesine tescil edildiği, muhdesatlar yönünden sebepsiz zenginleşenin davalılar değil, taşınmazın maliki olan dava dışı belediye olduğu, muhdesat bedellerinin davalılardan talep edilemeyeceği gerekçesiyle davalıların istinaf taleplerinin kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık; davacılar tarafından harici satım sözleşmesi ile satın alınan taşınmaz üzerinde yapılan yapı bedellerinin TMK"nın 723.maddesi uyarınca tahsiline ilişkindir.
Başkasının taşınmazına temelli ve kalıcı nitelikte yapı yapılması durumunda, Türk Medeni Kanunun 684 ve 718. maddeleri uyarınca yapı; üzerinde ya da altında yer aldığı ana taşınmazın tamamlayıcı parçası haline geleceğinden ana taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Yasa koyucu bu konumdaki taşınmaz maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi genel hükümlere bırakmamış Türk Medeni Kanunun 722, 723 ve 724. özel maddelerinde düzenlemeyi uygun görmüştür. Bu özel hükümler gereğince başkasının taşınmazına yapı yapıp, ağaç diken kişinin talep hakkı aynı bir hak olmayıp, şahsi bir haktır. Bu hak taşınmazın önceki malikine karşı ileri sürülebilir ve kural olarak sebepsiz zenginleşme koşulları oluşmadığı takdirde taşınmazı alan yeni malike karşı ileri sürülemez. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14/11/1962 gün ve 4/140-94 sayılı kararı)
Somut olayda, davaya konu yapıların bulunduğu taşınmazın imar uygulaması neticesinde Karatay Belediyesi"ne tescil edildiği sabit ise de, taşınmazın devrine yönelik herhangi bir bilgi ve belge dosya arasında bulunmamaktadır. Oysa; taşınmaz üzerindeki muhtesatlar bedeli ayrık tutularak, devir bedeline dahil edilmeden muhtesatın davacılara aidiyeti belirtilerek, sadece çıplak haliyle Belediye"ye devredilmişse bu satış nedeniyle davalıların haksız ve sebepsiz bir zenginleşmesi söz konusu olmayacaktır. Aksine sebepsiz zenginleşen Belediye olacaktır. Zira taşınmazı, üzerindeki muhtesatın davacılara ait olduğunu ve satış bedeline muhtesatın dahil edilmediğini bilerek satın almıştır. Davacıların da dava dilekçelerinde ve yargılama sırasında, davalılara davaya konu taşınmaz karşılığında başka bir yerde taşınmaz verildiğini belirtmeleri karşısında devir bedelinin kapsamının belirlenmesi gerektiği açıktır.
O halde bölge adliye mahkemesince; davalılar ile Belediye arasında davaya konu taşınmazın devrine ilişkin tüm bilgi ve belgelerin dosya arasına alınarak, devir bedelinin kapsamının tereddütsüz biçimde belirlenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK"nın 371 inci maddesi uyarınca davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HMK"nın 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 03/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.