
Esas No: 2012/19078
Karar No: 2012/37424
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/19078 Esas 2012/37424 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bakırköy 4. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/04/2012
NUMARASI : 2012/323-2012/396
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;TTK. nun 688/6.maddesi gereğince senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanunun 689/son maddesine göre ise tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Tanzim yeri olarak idari birim adı (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması yeterli olup ayrıca adres gösterilmesi zorunlu bulunmamaktadır. Senette bulunması zorunlu olan tanzim yeri ve tanzim edenin adresi senet keşidecisi için gerekli olup, TTK.nun 614.maddesi hükmüne göre, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olan avalistlerin adreslerinin senette yazılı olması hali yukarıda açıklanan zorunluluğu gidermez. Somut olayda takip dayanağı bono fotokopisinde keşidecinin P.D. San.Tic.Ltd.Şti. olduğu ve keşideciye ait kaşe üzerinde adresin Ç.olarak yazıldığı görülmüştür. Borçlular vekilinin temyiz dilekçesinde de kaşenin varlığı kabul edilmiştir. Bononun keşidecisinin adının yanında idari birim adının yazılması yeterli olup, buna göre takip dayanağı senette tanzim yerinin "Ç." olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda takip dayanağı bono da geçerli bir tanzim yeri bulunduğundan mahkemece borçlunun sair itirazları incelendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.