15. Ceza Dairesi 2017/2650 E. , 2019/1929 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, bilişim sistemine hukuka aykırı müdahale suretiyle haksız çıkar sağlama
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62, 52/2, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet
TCK"nın 244/4, 62, 52/2, 51, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve bilişim sistemine hukuka aykırı müdahale suretiyle haksız çıkar sağlama suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ...’un katılan şirkette perakende ve cari hesaplar departmanında çalıştığı ve aynı zamanda muhasebe kasa sorumlusu olduğu, şirketin 2010 yılı ocak ayı içinde 2009 yılına ait satışları incelerken satışlar ile hesaplanan KDV arasında tutarsızlık olması nedeni ile yapılan incelemede 146 adet perakende satış faturasına ait muhasebe kaydının mevcut olmadığının tespit edildiği, söz konusu işlemlerin sanık ...’a tahsis edilen 144.253.232.122 IP nolu bilgisayarından kullanıcı adı " Et " ile "tfgld 1406m 751 " programının kullanılarak 20.01.2010. 21.01.2010. 27.01.2010. tarihlerinde muhasebe kayıtlarının silinme işlemlerinin gerçekleştiği yine hiç bir belgeye dayanmayan 195 iş avansı kaydı yapılması ve bu avansın kasadan ödenmiş gibi gösterilmesi nedeniyle katılan şirketin toplamda 156.200,52 TL zararına sebebiyet verdiği bu şekilde sanığın atılı suçları işlediği iddia olunan olayda;
1-Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda müştekiye karşı aynı suçu birden fazla kez işlemesi nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanığın savunması, katılan vekili ve tanıkların beyanları, bilirkişi raporu ile dosya kapsamından mahkemece sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna, sanığın atılı suçu işlemediğine dair temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında bilişim sistemine hukuka aykırı müdahale suretiyle haksız çıkar sağlama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan vekili beyanı, tanıkların beyanları, bilirkişi raporu ile dosya kapsamından sanığın kendisine ait bilgisayardan ve kendi kullanıcı adı ve şifresini kullanarak katılan şirketin bilişim sistemine girmek ve verileri değiştirmek yöntemiyle uhdesine para geçirmiş olması karşısında sanığın eyleminin TCK’nın 244/2. maddesi gereğince bilişim sistemine girmek suretiyle bozma, yok etme veya değiştirme suçunu işlediği anlaşıldığından bu suç yönünden mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken yazılı şekilde TCK’nın 244/4. maddesinde yazılı suçtan mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 11/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
