10. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/6517 Karar No: 2018/35 Karar Tarihi: 15.01.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/6517 Esas 2018/35 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2017/6517 E. , 2018/35 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirlerin rücuan tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava; 06.04.2012 tarihinde meslek hastalığına yakalandığı tespit edilip, pnömokonyoz meslek hastalığı sonucu %26,20 oranında sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir ve yapılan masraf nedeniyle uğranılan Kurum zararının davalı işveren TTK Genel Müdürlüğünden tahsili istemine ilişkin olup, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun, yürürlüğü sonrasında gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanması gerektiği karşısında, davanın yasal dayanağı olay tarihinde (meslek hastalığının belirlendiği) yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanunun 21. maddesidir. 5510 sayılı Yasanın 14. maddesine göre; Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir. Dolayısıyla, maddede tarifini bulan meslek hastalığı kavramı ile iş kazası kavramı birbirinden farklılık arzeder. Meslek hastalığı, farklı olarak bütünüyle mesleksel niteliklidir ve belirgin olarak bir meslek mensubu olmanın sonucudur. Davaya konu somut olayda, hükme esas alınan kusur raporunda 32 yıl formülü uygulanmak suretiyle %100 oranında kaçınılmazlığın varlığı kabul edilerek davanın reddi cihetine gidilmiştir. Sigortalı tarafından TTK Genel Müdürlüğü aleyhine açılan ve derdest olduğu anlaşılan tazminat dosyasında hükme esas alınan kusur raporunda ise 32 yıl formülü uygulanmak suretiyle %8,71 oranında kaçınılmazlığın varlığı kabul edilmiş iken, %91,29 oranında da davalı işveren TTK Genel Müdürlüğüne kusur izafe edildiğinin anlaşılmasına rağmen, kusur raporlarındaki bu çelişkili durum irdelenip giderilmemiştir. Mahkemece, tazminat dosyasında alınan kusur raporu da dikkate alınmak ve ortaya çıkan çelişki giderilmek suretiyle yeniden rapor alınarak hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 15.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.