Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8585
Karar No: 2017/6791
Karar Tarihi: 30.11.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/8585 Esas 2017/6791 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/8585 E.  ,  2017/6791 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/12/2015 tarih ve 2014/8-2015/952 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili davacının sigorta acentesi olup muhtelif tarihlerde davalıya ... ... beş adet sigorta poliçesi düzenlendiğini ve bu sigorta poliçelerinin bedellerinin sigorta şirketine müvekkili tarafından ödenmiş olduğunu, ödenen bu bedellerin davalıdan talep edilmiş olmasına rağmen borcun ödemediğini, alacağının tahsili amacı ile icra takibi başlatılmış olduğunu, davalının icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, poliçe bedellerinin müvekkile ait “... ... Şubesi” nezdinde bulunan hesaptan ve ayrıca poliçe teslimi sırasında elden davacıya ödenmiş olduğunu belirterek, davanın reddi ile kötü niyetle icra takibinde bulunan davacı aleyhine %20"den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, dava konusu borcun sigorta sözleşmesinden kaynaklanan bir borç olduğu kanunda belirtilen 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Sigorta acentesi olan davacı tarafından davalıya ait prim borçlarını müvekkili sigorta şirketine ödendiği iddiasıyla davalıya karşı icra takibi yapılmış olup, davalının borca itirazı üzerine itirazın iptali davası açılmıştır. Mahkemece 6102 sayılı TTK 1420. maddesi uyarınca sigorta mukavelelerine uygulanan 2 yıllık zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı acente davalıya ait prim borçlarını sigorta şirketine ödediği iddiasıyla icra takibinde bulunduğundan davacının talebi Borçlar Kanunu’nun 410 vd.
    maddelerinde düzenlenen vekaletsiz iş görme hükümlerine tabi olup, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde vekaletsiz iş görmeden doğan alacağın tabi olduğu 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi (6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi)’nde belirtilen zamanaşımı süresine göre değerlendirilmesi gerekirken yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 30/11/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    Somut uyuşmazlıkta;
    Davacı acente tarafından düzenlenen 07.09.2009, 09.09.2010 ve 09.09.2011 tarihli zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçeleri ile 10.09.2008 ve 10.09.2009 tarihli süper oto kasko sigorta poliçeleri primlerinin, sigortalı davalı tarafından sigorta şirketine ödenmemesi üzerine, davacı acente tarafından sigorta şirketine ödendiği iddiası ile ödenen bedelin davalı sigortalıdan rücuen tahsili istemi ile genel haciz yolu ile icra takibi yapılmış, davalının icra takibine vaki itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davası açılmıştır.
    Davalının zamanaşımı def"i üzerine mahkemece, uyuşmazlıkta TTK 1420 maddesinde düzenlenen 2 yıllık zamanaşımının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararın davacı tarafından temyizi üzerine çoğunluk görüşü doğrultusunda yazılı gerekçe ile yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
    Sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılamıyorum.
    Takip dayanağı ... poliçelerinde primin peşin ödendiği, poliçelerin makbuz hükmünde olduğu yazılıdır. ... oto kasko sigorta poliçelerinde ise sigorta primleri taksite bağlanmış olup taksitlerin en son vadesi 12.02.2010 tarihinde sona ermiştir.
    6103 sayılı Mer"iyet Kanununun 6. maddesi gereğince zamanaşımı yönünden uyuşmazlıkta mülga 6762 sayılı yasa hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
    Mülga 6762 TTK 1268 maddesinde 2 yıllık zamanaşımı süresi düzenlenmiş olup, ... poliçelerinde primin poliçe tanzim tarihinde ödendiğinin yazılı olması, diğer poliçelerde ise en son vade tarihinin 12.02.2010 tarihli olması nedeniyle, davacının ödeme yaptığına ilişkin hesap ekstiresindeki 11.11.2003 tarihi itibariyle yasal 2 yıllık zamanaşımı süresi gerçekleşmiştir.
    Davacı acente, sigorta primlerini 2 yıllık zamamaşımı süresi gerçekleştikten sonra sigorta şirketine ödemiştir.
    Kaldı ki hesap ekstresinden yapıldığı iddia edilen ödemelerin, dava konusu alacağa ilişkin olduğu da anlaşılmamaktadır.
    Sayın çoğunluk tarafından davacıyla davalı arasındaki ilişkinin vekaletsiz iş görme niteliğinde olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuş ise de davacı zamanaşımına uğramış bir borcu ödemesi nedeniyle vekaletsiz iş görmeden söz edilmesi mümkün değildir.
    Vekaletsiz iş görme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 526-531 maddelerinde düzenlenmiştir.
    Doktrinde vekaletsiz iş görmenin unsurları;
    a) Bir işin görülmesi
    b) Görülen işin başkasına ait olması
    c) İş görenin vekaletinin bulunmaması
    d) İş görenin işi başkasının işini görme iradesi ile yapması
    e) İşin görülmesinin iş sahibi için gerekli (zorunlu) olmasıdır. (... Hükümler sayfa 738 vd. ...-Borçlar Hukuku Özel Hükümler Cilt 2 sayfa 435 vd.)
    6098 sayılı Yasa"nın 526 maddesi de görülen işin, o iş sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygulanması gerektiğini vaz"etmektedir.
    Unsurlardan işin görülmesinin iş sahibi için gerekli (zorunlu) olması unsuru davacının zamanaşımına uğramış bir borcu ödemesi nedeniyle somut uyuşmazlık yönünden gerçekleşmemiştir.
    Bu itibarla, taraflar arasındaki ilişkide vekaletsiz iş görmenin unsurları bulunmadığından sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılmak mümkün değildir.
    Diğer taraftan mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunun müruruzaman başlıklı 6. maddesinde, kanunda aksine hüküm olmadıkça ticari hükümler koyan kanunlarla tayin olunan müruruzaman müddetlerinin mukavele ile değiştirilemeyeceği düzenlenmiş olup, yasa hükmü gereğince 6762 sayılı TTK 1268 maddesindeki zamanaşımı süre kamu düzenine ilişkindir.
    Davalı sigortalının edimi, sigorta prim borcunu ödemekten ibaret olup, bu borç gerek sigorta şirketine gerekse acentesine karşı aynıdır, sigorta prim borcudur. Borcun, davalı yönünden niteliği değişmemektedir. Gerek sigorta şirketi ve gerekse acentenin, bu borcunun mülga TTK 1268 maddesinde öngörülen zamanaşımı süresinde talep etmeleri gerekmektedir. Acentenin, bu şekilde zamanaşımına uğramış bir borcu ödediğini iddia ederek hukuki ilişkiyi daha uzun bir zamanaşımı süresine tabi kılma isteği, TTK 1268 maddesi hükmünün dolanılması niteliğindedir.
    Davacının davranışı 4721 sayılı TMK 2 maddesinde ifadesini buluna objektif iyiniyet kurallarına aykırıdır.
    Açıklanan nedenlerle usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle bozulmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi