Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl davada elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil isteminin reddine, karşı davanın ise reddine ilişkin olarak verilen karar davalı (karşı davacı) vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşı dava, harici satış bedeli ile zorunlu ve faydalı masraflar, yoksun kalınan kâr bedellerinin tahsili istemlerine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 1149 ada 2 parselde yer alan çekişme konusu 3 nolu bağımsız bölümün babası olan davalı tarafından haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullanıldığını ileri sürerek el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi ile eldeki asıl davayı açmış, karşı davanın davacısı ise, çekişme konusu 3 nolu bağımsız bölümü asıl davanın davacısından haricen satın aldığını bildirip harici satış bedeli yoksun kalınan kâr ve taşınmaza yaptırdığı tadilat bedellerinin tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece, asıl davada elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteminin reddine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan deliller ile, kayden davacıya ait çekişme konusu 3 nolu bağımsız bölümü asıl davanın davalısı Tevfik"in muvafakate dayalı olarak kullandığı, dava açılmakla muvafakatin geri alındığı saptanarak elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteminin ise reddine karar verilmiş olmasında, ayrıca karşı davada harici satış bedelinin ödendiğine ilişkin iddianın kanıtlanamadığı gözetilerek harici satış ve yoksun kalınan kâr bedellerinin tahsiline ilişkin isteklerin reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının- (karşı davanın davacısının) bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Karşı davanın davacısının sair temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 994/1. maddesinde düzenlendiği üzere “İyiniyetli zilyet, geri vermeyi isteyen kimseden şey için yapmış olduğu zorunlu ve yararlı giderleri tazmin etmesini isteyebilir ve bu tazminat ödeninceye kadar şeyi geri vermekten kaçınabilir” Somut olayda tarafların baba – kız olduğu, 1991 yılından beri davacıya ait 3 nolu bağımsız bölümde karşı davanın davacısı Tevfik"in oturduğu ve dolayısıyla iyiniyetli zilyet olduğu kuşkusuzdur. Bu durumda karşı davanın davacısı tarafından bağımsız bölüme yapılan zorunlu ve faydalı masrafların tahsiline karar verilmesi gerekirken bu talebin de reddedilmiş olması doğru değildir. Karşı davanın davacısının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.