11. Ceza Dairesi 2016/5812 E. , 2017/5294 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : 2005 takvim yılına ait suçtan: beraat
2006,2007,2008 tamvim yıllarına ait suçlardan: mahkumiyet
Sanıklar ... ve ... hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen beraat kararlarına karşı katılan vekilinin, 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına karşı sanıklar ve müdafilerinin temyizi üzerine yapılan incelemede;
1- Sanıklar hakkında “2005, 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından açılan kamu davasında, sanık ...’ın,... Ltd. Şti’nin ortağı olduğunu ancak yetkili temsilcisi olmadığını, şirket işleriyle şirket müdürü olan diğer sanık ...’ın ilgilendiğini beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi, sanık ...’ın, şirketin defter ve belgelerinin ... isimli kişi tarafından çalındığını, faturaların da bu kişi tarafından düzenlendiğini beyan etmesi, 2005 yılında herhangi bir mükellef tarafından ... Tic. Ltd. Şti’den mal alındığına dair bildirimde bulunulmamış olsa da, mükellefin 2005 yılı Ekim ve Kasım aylarında KDV Matrahı beyan etmiş olması, dosya içerisinde söz konusu takvim yıllarında düzenlenmiş herhangi bir fatura aslı yada suretine rastlanılmaması, sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme raporları hazırlandığı ve söz konusu raporlarda suça konu faturaların ayrıntılarına yer verildiği anlaşıldığından, ... Denetim Grup Müdürlüğünden mükellef şirket tarafından düzenlenen 2005, 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarına ait kanaat oluşturacak sayıda fatura aslı ya da onaylı suretinin temin edilip dosya arasına konulması ve incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, sanıkların savunmalarında geçen ... isimli kişinin çekilme hakkı da hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenilmesi, bu kişi hakkında sanıklar tarafından yapılan suç duyurularının ve akıbetlerinin araştırılması, sanıkların şirket faaliyetleriyle ilgili beyanname, fatura veya şirkete ait bir belge düzenleyip düzenlemediği, ortak sıfatıyla şirketten bir maaş ya da pay alıp almadıkları araştırılıp, düzenlenen faturalardaki imzaların sanıklara ait olup olmadığı bilirkişi aracılığıyla saptanıp, sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan kişi veya şirketler hakkında kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyasına intikali sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması, gerektiğinde faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları, yönetici olarak kiminle muhatap oldukları hususlarının sorulması, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a-Sanık ...’ın 2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan mahkumiyetine karar verilirken, düzenlenen son fatura tarihi belirlenip, suç tarihinin, tekerrüre esas alınan İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2006/4 Esas, 2006/144 Karar sayılı ilamının kesinleşme tarihi olan 08.06. 2006 tarihinden sonra olduğunun tespiti halinde sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.