
Esas No: 2012/20051
Karar No: 2012/37292
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/20051 Esas 2012/37292 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Devrek İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/10/2011
NUMARASI : 2009/287-2011/147
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı A.A.vekili tarafından borçlu (keşideci) E..B.hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiş, borçlu vekili tarafından yasal süresinde icra mahkemesine başvurularak, takip dayanağı çekin lehtarının ....... M......Yapı İnş. San. Tic. Ltd. Şti iken Ö......, keşide tarihinin ise 31/10/2009 olarak değiştirilerek paraflandığını, paraf imzalarının müvekkiline ait olmadığını, takip konusu çekte tahrifat yapılmış olması nedeniyle kambiyo vasfını yitirdi beyan edilip takibin iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.
Takip dayanağı çekin lehtar hanesinde, ........M......M....... Y.....İnş. San. Tic. Ltd. Şti. ibaresi varken, K.....M..... Yapı ibaresinin çizilerek yerine Ö....... ibaresinin yazıldığı ve paraf atıldığı anlaşılmıştır. Ancak, bu paraf, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda keşideci eli ürünü olmadığı tespit edildiğinden HMK"nun 207. maddesi hükmü gereğince geçersizdir. Bu durumda lehtar hanesindeki üzeri çizilen ibare geçerli olacağından takip dayanağı çekin .Müh. .Y.İ........ Tic. Ltd. Şti. emrine düzenlendiğinin kabulü gerekir.
Kambiyo senetleri ile ilgili hak sahipliğini ispat külfeti hakkındaki TTK"nun 598. ve 702. maddelerinde "senedi elinde bulunduranın kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde selahiyetli hamil sayılacağı" öngörülmüştür.
Bu kurallar ışığında somut olayın incelenmesinde, dayanak çekin arka yüzünde ilk cironun lehtar şirkete ait olmadığı ".İ. O. San. Ve Tic. Ltd. Şti. " ne ait olduğu, ikinci cironun Y. .Grubu G. R.AT. B.D.T. Ltd. Şti.ne, üçüncü cironun ise çek lehtarına ait olup onun cirosu ile takip yapan alacaklıya geçtiği görülmüştür. Bu durumda ilk cironun lehtara ait olmadığı ve ciro zincirinde kopukluk bulunduğu tespit edilmiştir. Ancak, çekin üçüncü cirantası lehtar K..M.. M.. Y..S. Tic. Ltd. Şti."dir. Adı geçenin ciro zinciri içinde yer alması nedeniyle anılan bozukluk lehtar ile keşideci arasındaki ilişkiyi etkilemeyeceği gibi somut olayda lehdarın cirosu ile yetkili hamil olan takip alacaklısı Aydın Alagöz"ün keşideci E.B"ı takip etmesine engel bir durum da bulunmamaktadır.
Diğer yandan, borçlu icra mahkemesine başvurusunda takip dayanağı çekin keşide tarihinde tahrifat olduğunu ve düzeltmeye ilişkin paraf imzasının kendisine ait olmadığını da ileri sürmüştür. Takip konusu çekte keşide tarihi 31.10.2009 olarak gösterilmiştir. İbraz tarihi ise 02.11.2009"dur. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, bilirkişi incelemesi ile çekin keşide tarihinde tahrifat olup olmadığını, var ise tahrifat öncesi keşide tarihini ve düzeltmeye ilişkin imzanın keşideciye ait olup olmadığını tesbit etmektir. Hükme esas alınan Adli Tıp raporunda ise çekin keşide tarihi üzerindeki paraf imzasının keşideciye ait olmadığı belirlenmiş, ancak gerçek keşide tarihinin ne olduğu tesbit edilmemiş olup, bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir. O halde, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle çekin tahrifat öncesi gerçek keşide tarihinin belirlenip bu tarihe göre yasal sürede bankaya ibraz edilip edilmediği tesbit edilip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.