12. Ceza Dairesi 2016/1059 E. , 2018/885 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1- Sanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 74/1-1. cümle, 5237 sayılı TCK"nın 62, 53/1-2-3, 58/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- Sanıklar ..., ... ve ...hakkında; 2863 sayılı Kanunun 74/1-1. cümle, 5237 sayılı TCK"nın 62, 53/1-2-3. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar ...ve ..."ın, verilen cezanın ağır olduğuna, ölçüsüz bir ceza verildiğine; sanık ..."in, maddi geliri olmayan biri olarak bu suça karıştığına; sanık ..."ın, hazine aranması ile ilgisi olmadığına, beraatine karar verilmesi gerekirken mahkumiyetine hükmedildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıkların, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, kültür varlıkları bulmak amacıyla, ... Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 25/11/2010 tarih ve 6262 sayılı kararı ile belirlenip, aynı Kurulun 29/04/2011 tarih ve 6915 sayılı kararı ile sınırları yeniden düzenlenen ve usulünce ilan edilen 1. derece arkeolojik sit alanında, yüzeyden başlayıp toprağın altındaki ana kayada devam eden yaklaşık 2.5 metre derinliğinde kazı yaptıkları, soruşturma aşamasında müze uzmanı tarafından tanzim edilen 30/10/2013 tarihli raporda, atılan hafriyat toprağı içerisinde, muhtemelen Roma dönemine tarihlenebilecek ve tahrip edilmiş bir mezara ait olduğu düşünülen kiremit parçaları bulunduğu belirtilerek, tahrip edilen kültür varlıklarına ait fotoğraflara yer verildiği, kovuşturma aşamasında yapılan keşif sonrası arkeolog bilirkişinin düzenlediği 06/08/2014 tarihli raporda da, kaçak kazı çukuru etrafında antik çağa, özellikle Roma dönemine tarihlenebilecek seramik ve kiremit parçalarına rastlandığının belirtildiği, sanıklar hakkında düzenlenen iddianamede, 30/10/2013 tarihli müze uzman raporunda sözü edilen kültür varlığı tahribatının da açıklandığı anlaşılmakla; sanıklar tarafından gerçekleştirilen kazı eylemi nedeniyle 1. derece arkeolojik sit alanının zarar gördüğü kabul edilerek, sanıkların, 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1. maddesi uyarınca mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi kanuna aykırı,
Kabule göre de;
Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/454 Esas, 2013/12 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra, 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 157. maddesinde tanımı yapılan dolandırıcılık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca, “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 254. maddesi uyarınca, aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri ilgili mahkemece yerine getirildikten sonra, adı geçen sanık hakkında bahsedilen ilam esas alınarak 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun değerlendirilmesinde ve sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi gereğince ceza miktarı yönünden sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 25/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.