15. Ceza Dairesi 2019/1675 E. , 2019/1915 K.
"İçtihat Metni"
Güveni kötüye kullanma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 32. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına, anılan kanunun 57/1. maddesi gereğince koruma ve tedavi altına alınmasına dair Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.01.2018 tarih ve 2017/461-2018/22 sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 30.01.2019 gün ve 94660652-105-34-15142-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.02.2019 gün ve 2019/13314 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre,
1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253/4. maddesinde, "Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır." şeklindeki düzenleme ile Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 29/1 maddesindeki "Uzlaştırmacı, şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur, şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görenin reşit olmaması ya da kısıtlı olması hali ile mağdur veya suçtan zarar görenin ayırt etme gücü bulunmaması durumunda uzlaşma teklifi kanuni temsilcilerine yapılır" şeklindeki düzenlemeye göre, somut olayda uzlaştırma bürosu tarafından Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.04.2013 tarih ve 2012/1827-2013/450 sayılı kararı ile kendisine vasi atanan sanığın kanunî temsilcisine uzlaşma teklifinde bulunulması gerekirken teklifte bulunulmayarak, usulüne uygun uzlaşma yapılmaksızın sanık ile yürütülen müzakereler sonucunda, uzlaşma sağlanamadığına dair düzenlenen rapora istinaden yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesince, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 22.04.2014 tarih ve 3114 sayılı sağlık kurulu raporuna göre, organik veya semptomotik mental bozukluk tanısı ile cezaî sorumluluğunun bulunmadığından bahisle sanık hakkında ceza verilmesini yer olmadığına karar verilmiş ise de, organik veya semptomotik mental bozukluk tanılı 04.01.2013 tarih ve 34417 sayılı rapora istinaden Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.04.2013 tarihli kararı ile sanığa vasi atanmasını müteakip, ayrıca anılan hastanenin 22.04.2014 tarih ve 3114 sayılı sağlık kurulu raporuna göre, organik veya semptomotik mental bozukluk tanısı ile cezaî sorumluluğunun bulunmadığı belirtilen sanık hakkında yargılaması yapılan güveni kötüye kullanma suçunun tarihinin 28.10.2010 olması karşısında, suç tarihi itibariyle 5237 sayılı Kanun"un 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 74. maddesine göre gözlem altında tutulup usulünce sağlık kurulu raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Uzlaştırma yönetmeliğinin 29. ve 31. maddeleri gereğince, Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.04.2013 tarih ve 2012/1827-2013/450 sayılı kararı ile kendisine vasi atanan sanığın kanunî temsilcisine uzlaşma teklifinde bulunulması gerektiği gözetilmeden düzenlenen uzlaştırma raporu doğrultusunda karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması yanı sıra uzlaşma işlemlerinin sonuçsuz kalması durumunda bu kez sanığın suç tarihi itibariyle TCK"nın 32. maddesi uyarınca "akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı" konusunda CMK"nın 74. maddesine göre gözlem altında tutulup usulünce sağlık kurulu raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, yetersiz raporla yetinilerek karar verilmesi nedenleriyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünceler yerinde görüldüğünden, Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen 17.01.2018 tarih ve 2017/461-2018/22 sayılı hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 11.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.