1. Hukuk Dairesi 2020/3770 E. , 2021/2076 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... ve... ile davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Davacı, mirasbırakanı... kayden maliki olduğu çekişme konusu 2822, 2832 ve 2330 parsel sayılı taşınmazlar ile 244 ada 7 sayılı parseli eşi olan davalı ..."ye, ... de 2822, 2832 ve 2330 parsel sayılı taşınmazları davalı ..."ya, 7 sayılı parseli ise kızı olan davalı ..."ye satış suretiyle devrettiğini, murisin kayden maliki olduğu dava konusu 244 ada 5 parsel sayılı taşınmazı oğlu olan..."a, ..."ın da dava tarihinden sonra dava dışı ..."e satış suretiyle temlik ettiğini, anılan devirlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davaya konu 244 ada 5 parsel sayılı taşınmaz bakımından bedele ve diğer taşınmazlar bakımından iptal ve tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Şekerbank"ın, 22.02.2010 tarihli 10.000,00-TL bedelli dekontunu sunarak satış bedelini davalı ..."ye ödediğini, diğer davalılar temliklerin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Dairece,"...Özellikle 4721 sayılı TMK"nun 6. ve 6100 sayılı HMK"nun 109. maddesi gereğince ispat yükü iddia eden tarafa düşeceğinden ve eldeki davada davacı taraf muris muvazaası iddiasını kanıtlayamadığından yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre, davacının temyiz itirazının yerinde olmadığı..."gerekçesiyle onanmış, davacının anılan karara karşı karar düzeltme isteği üzerine bu kez Dairece “Hâl böyle olunca; tüm bu olgular karşısında mirasbırakan tarafından davalı mirasçılara yapılan temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sabit olup, davaya konu 244 ada 5 sayılı parsel yönünden davacının isteğini 6100 sayılı HMK"nın 125. maddesi gereğince bedele dönüştürdüğü gözetilmek suretiyle tazminata, çekişmeli 244 ada 7 sayılı parsel yönünden tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne, çekişmeli 2822, 2832 ve 2330 sayılı parseller yönünden davalıların kayıt maliki olmadığı gerekçesiyle davanın husumetten reddine, davaya dahil edilen Mustafa yönünden ise usulünce açılmış bir dava bulunmadığından ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davalı ... yönünden usulünce açılan bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden tazminat isteğinin; 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, 2822, 2832 ve 2330 parsel sayılı taşınmazların davalılar ilgileri bulunmadığından bu yöne ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yapılan inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların tüm ve davacının işin esasına yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine.
Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan ..."un 244 ada 5 parsel sayılı taşınmazını 27.12.1997 tarihinde davalı oğlu..."a, ..."ın da 22.11.2011 tarihinde dava dışı ..."e satış suretiyle temlik ettiği, mirasbırakanın 244 ada 7 parsel sayılı taşınmazını 03.05.1993 tarihinde davalı eşi ...ye, ... de 21.12.2004 tarihinde davalı kızı ..."ye satış suretiyle temlik ettiği, murisin 2330, 2822 ve 2832 parsel sayılı taşınmazlarını ise 23.09.1997 tarihinde davalı eşi ...ye, ... de 22.02.2010 tarihinde dahili davalı ..."ye yine satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri, çekişme konusu taşınmazların tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların payına isabet eden değer olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesi uyarınca, davada haksız çıkan ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan davalıların adlarına kayıtlı taşınmazlar bakımından belirlenen dava değeri üzerinden, harç, yargılama giderleri ve yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücretinden ayrı ayrı, aynı muvazaalı işlemin tarafı olan davalıların ise müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekmektedir.
Somut olaya gelince; miras bırakan tarafından davalı ...’a devredilen ve tazminat isteğinin kabulüne karar verilen 244 ada 5 parsel sayılı taşınmazın keşfen saptanan değerinin 59.595,00 TL; davalı ...’ye devredilen ve tapu iptal-tescil talebi kabul edilen aynı ada 7 parsel sayılı taşınmazın değerinin ise 48.510,00 TL olduğu, davanın 15.000,00 TL değer gösterilerek açıldığı, yargılama sırasında taşınmazların keşfen değerlerinin belirlenmesine rağmen harcın ikmal edilmediği sabittir.
O halde, çekişmeli taşınmazların davacının miras payına (¼) isabet eden kısımlar üzerinden davacı lehine davalı ... ve...’dan vekalet ücretlerinin tahsiline karar verilmesi gerekirken, davalılara temlik edilen taşınmazlar ayrı olmasına rağmen, davacı lehine tek vekalet ücretine karar verilmesi doğru değildir.
Diğer yandan, 2330, 2822 ve 2832 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalı ... ve ... hakkında açılan dava husumet nedeniyle reddedildiğine göre davalılar yönünden AAÜT 3/2 ve 7/2 uyarınca tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunması gerekirken fazla vekalet ücreti verilmesi de doğru değildir.
Ne var ki anılan hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 8. ve 9.bentlerinin çıkartılarak yerlerine;
“8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalı ...’dan; 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalı ... ..."dan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar ... ve ...... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2 ve 7/2 uyarınca 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ... ve ......"a verilmesine” cümlelerin yazılmasına, davacının bu yönlere ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K."nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nın 436/2. (6100 sayılı HMK"nun 370/2. md.) maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davacıya geri verilmesine, aşağıda yazılı 506.65 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan payları oranında alınmasına, 07/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.