2. Ceza Dairesi 2014/36474 E. , 2017/6125 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK’nın 324/4 maddesinde atıfta bulunan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106.maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20 TL’den az olduğu halde(16,00TL), yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmiş ise de ,toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıktan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin edilmesi gereken miktardan az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
1-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında 20.09.2011 tarih ve 2011/488-662 sayılı ilam ile mala zarar verme suçundan TCK’nın 151/1 ve 62. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, 5 yıl denetim süresi öngörüldüğü, daha sonra sanığın deneme süresi içerisinde yeniden suç işlemesi nedeniyle, açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanmasına karar verilmesi gerektiği, mahkemece ancak CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık hakkında koşullarının varlığı halinde cezanın ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verilerek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilecekken, sanığın tekrar suç işlemesi durumunda açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması dışında bir imkân mahkemeye tanınmadığı gözetilmeden, bu kez mala zarar verme suçundan hüküm kurulurken bu cezanın ertelenmesine karar verilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya,toplanan delillere,gerekçeye,hakimin kanaat ve taktirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
2- Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
a) Sanık hakkında 20.09.2011 tarih ve 20011/488-662 sayılı ilam ile TCK’nın 142/1-b, 168/2 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay 15 gün, yine aynı Kanun’un 116/2-4 ve 62. maddeleri ile uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, 5 yıl denetim süresi öngörüldüğü, daha sonra sanığın deneme süresi içerisinde yeniden suç işlemesi nedeniyle, açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanmasına karar verilmesi gerektiği, mahkemece ancak CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık hakkında koşullarının varlığı halinde cezanın ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verilerek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilecekken, sanığın tekrar suç işlemesi durumunda açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması dışında bir imkân mahkemeye tanınmadığı gözetilmeden, bu kez hırsızlık suçundan TCK"nın 143/1 maddesi de uygulanarak yazılı şekilde hüküm kurulması ve gerek hırsızlık, gerekse konut dokunulmazlığını bozma suçlarından tayin olunan cezaların bu kez ertelenmesine karar verilmesi,
b) Katılanın olay günü saat 20:00 sıralarında evden ayrıldığını, saat 22:00 sıralarında eve geldiğinde hırsızlık olayını fark ettiğini belirtmesi, sanık ...’in soruşturma evresinde verdiği ifadesinde suçun saatine yönelik her hangi bir beyanda bulunmadığı ve suç tarihinde gece vaktini 21:48’de başladığının anlaşılması karşısında; kuşkudan sanık yararlanır ilkesi gereğince gece vakti işlenip işlenmediği sabit olmayan hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarının gündüzleyin işlendiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden, yazılı biçimde uygulama yapılarak sanık hakkında fazla cezaya hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’nın 326 son maddesinin gözetilmesine, 25.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.