Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2017/1016 Esas 2018/3919 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında zamanaşımı süresi içerisinde TCK"nın 116/1,119/1-c maddeleri uyarınca dava açılması mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Olay yeri inceleme raporu, olay yeri krokisine göre, sanıkların suça sürüklenen çocuk ile birlikte, etrafı tel çit ile çevrili bahçede bulunan katılana ait konutun eklentisi niteliğindeki ahırdan hayvanları çaldıkları olayda; sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun eylemlerinin TCK"nın 142/1-b,116/1,119/1-c maddelerinde yer alan suçlara uyduğu gözetilmeden, sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında aynı Yasa"nın 142/2-g maddesi ile hüküm kurulması,
2-Suça sürüklenen çocuk ..."ın yaşının tahsis edildiği duruşmada Nüfus Müdürlüğü temsilcisinin hazır bulundurulmaması,
3- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde; TCK"nın 142/1-b, 31/3 maddesi ile belirlenen "2 yıl 8 ay" hapis cezası üzerinden, TCK"nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması ile " 2 yıl 2 ay 20 gün" hapis cezası yerine "1 yıl 14 ay 20 gün" hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
4-Kabul ve uygulamaya göre de; sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümler yönünden; Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararı kapsam ve içerik itibarıyla değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin, sanık ... ve müdafiinin, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz bulunmadığından CMUK"nun 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.