Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11244
Karar No: 2015/12411
Karar Tarihi: 10.09.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/11244 Esas 2015/12411 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı taraf kamulaştırma işlemi yapmadan dava konusu taşınmazları el atmıştır. Davacı taraf taşınmaz bedeli ile ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istemiştir. Mahkeme davayı kabul etmiş, ancak Yargıtay bu kararı bozmuştur. Yargıtay'ın kararına göre:
1. Kamulaştırma işlemi yapılmadan el atılan taşınmazların bedel talep hakları bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekmekteydi.
2. Taşınmazın değeri belirlenirken, sulama ve tarım şekline uygun değişik ürünler münavebeye alınarak bedel tesbit edilmesi gerekmektedir.
3. Değer tespitinde, kapitalizasyon faiz oranı %5 (sulu tarım arazileri) veya %6 (kuru tarım arazileri) olarak alınmalıdır.
4. 04.11.1983 tarihinden önce el atılan taşınmazlara yönelik davalarda karar ve ilam harcının maktu olarak alınması ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
5. Ecrimisil bedeline her dönem sonu itibariyle ayrı ayrı faiz yürütülmelidir.
Kanun maddeleri: 6830 İstimlak Kanunu, 2942 Kam
18. Hukuk Dairesi         2015/11244 E.  ,  2015/12411 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak ... taşınmazların bedeli ile ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazlara  kamulaştırma işlemi yapılmadan kanal ve sedde yapılmak suretiyle el atıldığı belirtilerek taşınmaz bedeli ile ecrimisilin  yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    1-Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde;  dava konusu taşınmazın ....nın 25.10.1978 tarih ve 12302 sayılı ve ...nün 10.12.1975 tarih ve 5966/5838 sayılı kararları ile kamu yararı kararı alınarak kamulaştırıldığı, bedelinin bankaya bloke edilerek kamulaştırma belgelerinin noter aracılığıyla tebliğe çıkarıldığı, 1064 ada 135 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden ..., ..., ... ve ..."a kamulaştırma evrakının tebliğinin bizzat kendilerine yapıldığı, 4 ada 5 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden ..., ..., ..., ... (davacı ... murisi), ...., ..., ..., ..., ...., ..., .... (davacılar ..., ... ve ... murisi), ... ve ..."a kamulaştırma evrakının tebliğinin yapıldığı ve ayrıca adı geçen maliklerin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/520E.-1986/101K. sayılı dosya ile kamulaştırma bedelinin artırılması davası açtıkları, bu suretle kamulaştırma işleminden haberdar oldukları anlaşıldığından; adı geçenlerin kamulaştırma işlemine karşı 6830 sayılı İstimlak Kanununun 13.maddesi uyarınca 14.maddesinde öngörülen  tebliğden itibaren 30 günlük süre  içerisinde bedel artırım davası açma haklarını kullanmadıkları ve kamulaştırmanın adli ve idari yönden kesinleştiği, böylece adı geçen davacıların kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak bedel talep hakları bulunmadığı dikkate alınarak, mahkemece bu davacılar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken davacıların tamamı yönünden kabul kararı verilmesi,
    2-Kamulaştırmasız el atma davalarında da uygulanan Kamulaştırma Yasası"nın kıymet takdiri esaslarını düzenleyen 11.maddesinin (f) bendi uyarınca arazilere kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değeri belirlenir.
    Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu belirtilerek ilk yıl buğday, 2. ürün mısır, ikinci yıl ise 1.ürün mısır münavebeye alınarak dava konusu taşınmazın değeri belirlenmiştir.
    Yargıtay"ın yerleşik uygulamalarına göre, iklim şartları dikkate alındığında dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede iki yılda üç ürün münavebeye alınması suretiyle değerlendirme yapılması yerinde ise de; yörede ekimi mutad başkaca ürünler de bulunduğundan dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesinde sulama ve tarım şekline uygun değişik ürünler münavebeye alınarak bedel tesbit edilmesi gerekirken, mahkemece mısırı iki kez değerlendirmeye alarak bedel belirleyen bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması,
    3-Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında, iklim şartları topoğrafik yapısı ve bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı vb) dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan, ülkemizin değişik yörelerindeki (değeri önemli şekilde etkileyen kanıtlanmış, farklı ve özel bir faktör bulunması hali hariç) sulu tarım arazilerinin değerlendirilmesinde kapitalizasyon faiz oranı %5, kuru tarım arazilerinde ise %6 olarak alınmaktadır. Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda; taşınmazın, sulu tarım arazisi olduğu saptandığı halde % 5 kapitalizasyon faizi üzerinden değerlendirme yapılması gerekirken %6 kapitalizasyon faizi üzerinden değerlendirme yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olması,
    4-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7. fıkrasıyla getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” düzenlemesi karşısında 04.11.1983 tarihinden önce el atılan taşınmazlara yönelik davalarda karar ve ilam harcının maktu olarak alınması ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    5-Ecrimisil bedeline her dönem sonu itibariyle ayrı ayrı faiz yürütülmesi gerekirken, tamamına dava tarihinden itibaren faiz hükmedilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 10.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi