Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/3665 Esas 2017/8336 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3665
Karar No: 2017/8336

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/3665 Esas 2017/8336 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı apartmanın bodrum ve zemin katındaki davacıya ait taşınmazların kullanım alanlarının tespitiyle davalı apartmanın haksız müdahalesinin meni istemli davada davalı vekilinin husumet yönünden itiraz ettiği, ancak apartman yönetimi yanında gerçek kişi yöneticinin de dava dilekçesinde davalı olarak gösterildiği belirtilmiştir. Mahkeme, bilirkişi raporu ve mimari projeye göre ortak alanda olması gereken kapıcı dairesinin ötelenmesi sonucu camekanla kapatılmış ortak alanın ve davacının bodrum katta kendi taşınmazına erişimi sağlayacak olan ve ortak alanda olması gereken merdivenin mimari projeye uygun hale getirilmesi gerektiği kanaatiyle davanın kabulüne karar vermiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme kararında HMK'nın 297/2. maddesine göre taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirtilmiş, projeye aykırılıkların neler olduğunun ve davalının hangi projeye aykırılıkları ne şekilde gidereceğinin infazda tereddüt yaratmayacak şekilde açıkça hüküm fıkr
20. Hukuk Dairesi         2017/3665 E.  ,  2017/8336 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait taşınmazların kullanım alanlarının tespitini, apartman yönetimince zemin katta fiilen ayrıştırma yapılmak suretiyle yasal dayanaktan yoksun bir şekilde iş yeri oluşturulan yerlere davalı apartmanın haksız müdahalesinin men"ini, projeye aykırılıkların Kat Mülkiyeti Kanununa, yönetim planına, mimari projeye, yapı ruhsatına, tapu kaydına uygun hale getirilmesini, talep etmiştir.
    Mahkemece; davanın Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan davalar niteliğinde olduğu, 5013 ada 1 sayılı parseldeki apartmanın bodrum ve zemin katındaki davacıya ait taşınmazların kullanım alanlarının tespitiyle davalı apartmanın haksız müdahalesinin meni istemli davada davalı vekilinin husumet yönünden itiraz ettiği, her ne kadar apartman yönetiminin tüzel kişiliği yok ise de apartman yönetimi yanında gerçek kişi yöneticinin de dava dilekçesinde davalı olarak gösterildiği, KMK"nın 35. maddesi uyarınca yöneticinin kat maliklerini temsil ettiği ve bu nedenle husumet itirazının yerinde olmadığı, bilirkişi raporuna ve mimari projeye göre ortak alan olması gereken kapıcı dairesinin, (A) aksına kadar ötelenmesi neticesinde camekanla kapatılmış ortak alanın ve davacının bodrum katta kendi taşınmazına erişimi sağlayacak olan ve ortak alanda olması gereken merdivenin mimari projeye uygun hale getirilmesi gerektiği kanaatiyle,davanın kabulüne, bodrum kattaki bağımsız bölümlere inişi sağlayacak merdivenin yapılmasına ve mimari projeye aykırılığın giderilmesine, zemin kattaki ortak alanlara yapılmış olan müdahalenin men"ine, camekan ile kapatılmış kısmın kaldırılmasına ve mimari projeye uygun hale getirilmesine, bu hususta davalı tarafa 3 ay süre verilmesine, bilirkişi raporu ve eklerinin kararın eki sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir
    Dava konusu uyuşmazlık projeye aykırılığın eski hale getirilmesi ve müdahalenin men"i istemine ilişkindir.
    1) HMK"nın 297/2. maddesi, "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü içermekte olup, öncelikle hüküm fıkrasında, anataşınmazın tapu kayıt bilgilerine yer verilmemiş olması; yine anılan Kanun maddesi uyarınca, projeye aykırılıkların neler olduğunun ve davalının hangi projeye aykırılıkları ne şekilde gidereceğinin infazda tereddüt yaratmayacak şekilde açıkça hüküm fıkrasında belirtilmesi yerine, infazda tereddüt yaratacak şekilde bilirkişi raporuna gönderme yapılmak suretiyle hüküm kurulması,
    2) Yönetimin hükmi şahsiyeti olmayıp, dava dilekçesinde yöneticinin ismi yazılmış olmakla; gerekçeli karar başlığında davalı yönetimin adının yanına yönetici gerçek kişinin isminin de eklenmesi gerekirken eklenmemesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/10/2017 günü oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.