Taraflar arasındaki “Kamulaştırma bedelinin artırılması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Pendik Asliye 2. Hukuk Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 15.12.2005 gün ve 2005/149 E.-2005/548 K. sayılı kararın incelenmesi bir kısım davacılar ve davalı vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 07.06.2007 gün ve 2007/5977-7427 sayılı ilamıyla; (...Dava, kamulaştırma bedelinin artırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece davacılar C.. G.., A.İ.. Ç.. ve D.. B.. mirasçıları ile B..D...mirasçıları tarafından açılan davanın süre yönünden reddine, diğer davacılar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekili ile davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle yasa hükümlerine uygundur. Ancak;
1-Dava konusu taşınmaza ait kamulaştırma işlemi tapu malikleri C...G... ve B.. D..’e tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle davacılar, C..G..ve B.. D.. mirasçılarının davalarının süresinde açıldığı kabul edilerek işin esasına girilip hüküm kurmak gerekirken bu davacılar yönünden davanın süre yönünden reddine karar verilmesi,
2-Kıymet Takdir Komisyonunca belirlenen ihtilafsız kamulaştırma bedeli ile bilirkişi kurulunca belirlenen bedel arasında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 15/11 maddesinde yazılı önemli oransızlık bulunduğundan yeniden keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile kamulaştırma bedelinin artırılması,
Doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda kısmen direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacılar Rüştü Çiftçi ve Kaşif Erçel ile davalı vekilleri
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kamulaştırma bedelinin artırılması istemine ilişkindir.
Davacılar C. G.., K.. Erçel, R.. Ç.. ve A.. İ.Ç. ile B.. D.. ve D.B. mirasçıları vekili; dava konusu 106 parsel sayılı taşınmazın davalı idarece kamulaştırılmış olmasına karşın, taşınmazın paydaşları olan müvekkillerine kamulaştırma belgelerinin tebliğ edilmediğini ve kıymet takdir komisyonunca taşınmaza düşük bedel takdir edildiğini ileri sürerek, müvekkillerinin payına isabet eden kamulaştırma bedelinin 463.117.400.000 TL ye çıkarılmasına ve davalı idareden faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemenin, iki ayrı bilirkişi kurulundan alınan ve birbirini teyit eden bilirkişi raporlarını benimsemek suretiyle ve “her iki bilirkişi kurulunun taşınmazın m2 sine 280.000.000 TL değer biçtiği” gerekçesiyle, “davacılar K.. E..ve R.. Ç.. yönünden davanın kısmen kabulü ile 176.517.80 YTL kamulaştırma bedel farkının davalı idareden tahsiline, diğer davacılar D. B.ve B.D. mirasçıları ile davacılar C...G. ve A..İ..Ç.. yönünden davanın 30 günlük hak düşürücü sürenin geçilmesinden sonra açılmış olması nedeniyle reddine” dair verdiği karar; Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkemece, “davacılar C..G.. ve B.. D.. mirasçılarının davalarının süresinde açıldığı kabul edilerek işin esasına girilip hüküm kurulması gereğine” değinen (1) numaralı bozma gerekçesine uyulmuş, “Kıymet Takdir Komisyonunca belirlenen ihtilafsız kamulaştırma bedeli ile bilirkişi kurulunca belirlenen bedel arasında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 15/11 maddesinde yazılı önemli oransızlık bulunduğundan yeniden keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gereğine” işaret eden (2) numaralı bozma gerekçesine ise direnilmiştir.
1) Yerel Mahkemece, bozma ilamının 1. bendinde yer alan ve “davacılar C..G.. ve Bilal Doğantekin mirasçılarının davalarının süresinde açıldığı kabul edilerek işin esasına girilip hüküm kurulması gerektiğine” değinen bozma nedenine uyularak, bozma gerekçesi yönünde oluşturulan yeni hüküm Özel Dairece incelenmemiştir.
Belirtilen nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
2) Direnmeye konu, bozma ilamının 2 numaralı bendinde yer alan ve “Kıymet Takdir Komisyonunca belirlenen ihtilafsız kamulaştırma bedeli ile bilirkişi kurulunca belirlenen bedel arasında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 15/11 maddesinde yazılı önemli oransızlık bulunduğundan yeniden keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gereğine” işaret eden bozma nedenine gelince:
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 15/11. maddesinde, “Hakim, bilirkişi kurulu tarafından takdir olunan bedelde açık bir isabetsizlik bulduğu veya kıymet takdiri komisyonu tarafından tayin edilen kıymet ile bilirkişi kurulunun belirlediği kıymet arasında önemli bir oransızlık gördüğü takdirde, aynı usullerle yeni bilirkişi kurulu oluşturarak kıymet takdiri yaptırır.” hükmü öngörülmüştür.
Bozma ilamında, Kıymet Takdir Komisyonunca belirlenen 5.000 TL/m2 bedel ile ilk bilirkişi kurulu raporunda biçilen 280.000.000 TL/m2 bedel arasındaki önemli oransızlık göz önünde bulundurularak yeni bir bilirkişi kurulu raporu alınması gereği benimsenmiş; Yerel Mahkemece, “iki kez yapılan keşif sonucu düzenlenen her iki bilirkişi raporunun birbirini doğruladığı ve bu raporlar esas alınarak karar verildiği” gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Gerçekten; Kıymet Takdir Komisyonu Raporunda dava konusu taşınmaza 5.000 TL değer biçildiği; Mahkemece taşınmaz başında 16.06.2005 ve 07.09.2005 tarihlerinde iki kez keşif yapıldıktan sonra, iki ayrı bilirkişi kurulundan 08.07.2005 ve 26.09.2005 tarihli raporların alındığı, ikinci bilirkişi kurulu raporunda belirlenen 280.000.000 TL/m2 değerin, ilk bilirkişi kurulunca tespit edilen bedeli teyit ettiği ve yargılama sırasında alınan her iki bilirkişi kurulu raporu esas alınarak hüküm tesis edildiği dosya içeriğinden açıkça görülmektedir.
O halde, Yerel Mahkemece Kıymet Takdir Komisyonu’nca takdir edilen 5.000 TL/m2 bedel ile ilk bilirkişi kurulu raporunda biçilen 280.000.000 TL/m2 bedel arasındaki önemli oransızlık göz önünde bulundurularak 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 15/11. maddesine uygun olarak ikinci bilirkişi kurulu raporunun alındığı anlaşıldığından; Mahkemenin, yeni bir bilirkişi kurulu raporu alınmasının gerekmediğine dair verdiği direnme kararı yerindedir.
Ne var ki, taraf vekillerinin bilirkişi raporları içeriğine ve esasa ilişkin diğer temyiz itirazları Özel Dairece incelenmediğinden, bu konuda inceleme yapılmak üzere dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
SONUÇ: 1- Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle, davacılar C... G.. ve B.. D.. mirasçılarının payına ilişkin yeni hükme yönelik olarak taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2- Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle direnme uygun bulunduğundan, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 5.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 13.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.