11. Hukuk Dairesi 2016/2791 E. , 2017/6770 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 22/10/2014 gün ve 2014/380 - 2014/300 sayılı kararı onayan Daire"nin 18/11/2015 gün ve 2015/4102 - 2015/12210 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 20.08.2009 tarihinde belirsiz süreli bir acentelik sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmenin 02.02.2012 tarihinde davalı ... şirketi tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin ve sözleşmede belirtilen ihbar süresine uyulmaksızın feshedildiğini, fesih işlemi sonucunda müvekkilinin ciddi bir ticari itibar ve ... kaybına uğradığını ileri sürerek, yoksun kalınan kâr ve denkleştirme işlemi (... tazminatı) sebebiyle şimdilik 1.000 TL maddi ve 1.000 TL manevi tazminatın fesih tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini 26.510,50 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 26.510,50 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, koşulları oluşmayan manevi tazminat isteminin reddine dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davalı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebepler ile taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin davalı tarafça haksız feshedildiğinin anlaşılmasına göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen aşağıdaki bent dışında kalan sair karar düzeltme isteklerinin reddi gerekir.
2- Dava, taraflar arasında düzenlenen sigorta acenteliği sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasına dayalı, yoksun kalınan kâr ve ... tazminatı ile manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, bilirkişi raporuna itibar edilerek ... tazminatına hükmedilmiş, sair talepler reddedilmiştir. Ancak, hükme temel alınan bilirkişi raporu karar vermeye elverişli değildir.
Genel olarak ... tazminatı, acentelik sözleşmesi sona erdikten sonra, bu ilişkinin devamı boyunca acentenin kişisel gayretiyle yarattığı müşteri çevresinden akidinin halen yararlanması, acentenin ise yararlanmaması nedeniyle uğradığı kaybın karşılığıdır. Somut olayda sözleşmenin feshinden sonra yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK"nın 122. maddesinde açıkça "denkleştirme istemi" olarak tanımlanan, doktrinde de "müşteri tazminatı", "... tazminatı", "... akçesi" olarak da ifade edilen bu tür tazminat, mülga 6762 sayılı TTK"nın sigorta hükümlerinde açıkça düzenlenmemiştir. Ancak, anılan Kanun"un 134. maddesinde muhik bir sebep olmadan ve üç aylık ihbar müddetine riayet etmeksizin akdi
fesheden tarafın, başlanmış işlerin tamamlanmaması yüzünden diğer tarafın uğradığı zararı tazmine mecbur olduğu, müvekkilin veya acentenin iflas veya ölümü yahut hacir altına alınması sebebiyle acentelik mukavelesi sona ererse, işlerin tamamen görülmesi halinde acenteye verilmesi gereken ücret miktarına nispetle tayin olunacak münasip bir tazminatın acenteye yahut yukarıdaki hallere göre onun yerine geçenlere verileceği hükme bağlanmıştır. Fesihten sonraki tazminat alacağı bu şekilde belirlenmiştir. Ayrıca, fesih tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve uyuşmazlığa uygulanması gereken 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 23/16. maddesi uyarınca sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra sigorta şirketi sigorta acentesinin ...ü sayesinde önemli menfaatler elde ediyor ve hakkaniyet gerektiriyorsa, sigorta acentesi, sigorta şirketinden tazminat talep edebilecektir.
Somut olayda hesaplama yapılırken, davacı acentenin, davalı adına ne tür poliçeler düzenlediği, bu poliçelerin süreleri, davalının acentenin ...ünden ne gibi önemli menfaatler elde edeceği ve hakkaniyet ilkesi gereği ... tazminatı verilmesinin gerekip gerekmediği hususları tartışılmamıştır. Bu durum karşısında, taraf delilleri de nazara alınarak ... tazminatı isteminin açıklanan şekilde değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde fesihten geriye doğru iki yıl içinde davacı tarafından elde edilen brüt kâra göre hesap yapan bilirkişi raporuna dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla, yerel mahkeme hükmünün bozulması gerektiğinden davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulüyle Dairemizin 18/11/2015 tarihli 2015/4102 Esas 2015/12210 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yukarıda anılan gerekçeyle mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin sair karar düzeltme isteklerinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 18/11/2015 tarihli 2015/4102 Esas - 2015/12210 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 30/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.