Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3624
Karar No: 2020/2712
Karar Tarihi: 05.03.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3624 Esas 2020/2712 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunarak, davalı sigortacının sigortaladığı araç ile trafik kazasında hayatını kaybeden sürücü için tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş, ancak hüküm ile davacıların talebi arasında çelişki olduğu ve yargılama giderlerinin kabul edilen talebe göre belirlenmesinin doğru olmadığı belirtilmiştir. Daire, yerel mahkeme kararını bozarak, trafik poliçesi teminatının zarar görenlerin zararları oranında paylaştırılması gerektiğine hükmetmiştir. Ancak, bozma ilamına uyulmasına rağmen kararda gerekli olan incelemelerin tam yapılmadığı belirtilmiştir. Kararda, HMK 294-297 maddelerindeki hükümler, tefhim ve kararın yazımı konularında detaylı açıklamalar yapılmıştır. Kanun maddelerine göre hüküm sonucu kısmında, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, açık ve belirgin bir şekilde gösterilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Sonuç olarak, davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilirken, davacılar için verilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Söz konusu kararda, 4489 sayılı yasa ile değişen 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesinde belirlenen değişen or
17. Hukuk Dairesi         2018/3624 E.  ,  2020/2712 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, davacıların desteği ... 01/08/2014 tarihinde davalı sigortacının zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortaladığı aracın sürücüsü olarak geçirdiği trafik kazasında vefat ettiğini belirterek müvekkilleri eş ve çocuk için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiş, yargılama sırasında talebini kaza tarihindeki poliçe limiti olduğunu belirterek toplam 268.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan delillere göre; Davanın kabulü ile,189.913,28 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 17/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek 4489 sayılı yasa ile değişik 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesinde belirlenen değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."na verilmesine,(Poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ve garame nisbeti dikkate alınarak),61.070,04 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 17/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek 4489 sayılı yasa ile değişik 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesinde belirlenen değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."na verilmesine, (Poliçe limiti ile sınırlı olmak
    üzere ve garame nisbeti dikkate alınarak) karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    6100 sayılı HMK 294-297 maddelerinde, hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK m. 297/II); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
    Davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi ile destekten yoksun kalma tazminat talebi 268.000 TL’ye yükseltilmiştir. Mahkemece, talepten daha azına hükmedilmesine rağmen davanın kabulüne kararı verilmiştir. Hükmedilen karar ile davacıların talebi arasında çelişki oluşmakta olup yargılama giderleri de davanın kabulüne göre belirlenmiş olması doğru görülmemiştir.
    3-Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ve bu kararın temyiz edilmesi üzerine, Daire"ce “... murisin anne ve babasının açtığı davanın da gözönüne alınması ve davalı ... şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğu dikkate alınarak trafik poliçesi teminatının, zarar görenlerin zararları oranında garemeten paylaştırılması ....” gerektiği gerekçesi ile yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak, hesap bilirkisinden yeni rapor alınarak sonuca göre karar verilmiştir.
    Her ne kadar bozma ilamımıza uyulmuşsa da bozmanın gerekleri yerine getirilmemiştir.
    Buna göre, davadışı desteğin anne ve babası tarafından açılan Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesinde 2014/1361 esas sayılı dosyasnın kesinleşmesi beklenerek, sonucuna göre zarar görenlerin zararları oranında garemeten paylaştırılması suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi