(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi 2019/2279 E. , 2020/307 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İstanbul 19. İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
A)Davacı İstemi;
Dava, davacının 1997 yılı ile 2004/Ağustos ayı arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalı Cevabı:
Davalı kurum vekili; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur,
Davalı şirket vekili, davaya cevap vermemiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı:
Mahkemece, " 1 - 1-Davacının davasının kısmen kabulüne kısmen reddine,
a) Davacının davalı şirketle organik bağ içinde olan “...” unvanlı işyerinden 26.12.1998 tarihli işe giriş bildirgesinden önceki çalışma iddiası kanıtlanamadığından bu talebinin reddine, ,
b) Davacının 26.12.1998-Ağustos 2004 dönemindeki kesintisiz çalışmalarının ispatlandığı kanaatine varılarak Kuruma bildirilenler dışında, davalı şirketle organik bağ içinde olan 1020529.34.02 sigorta sicil numaralı “...” unvanlı işyerinden,
26.12.1998 - 31.12.1998 tarihleri arasında 1 gün ve günlük 2,34 TL kazançla,
01.01.1999 - 30.06.1999 tarihleri arasında 164 gün ve günlük 3,11 TL kazançla,
01.07.1999 - 31.12.1999 tarihleri arasında 118 gün ve günlük 3,79 TL kazançla,
06.10.2000 - 31.12.2000 tarihleri arasında 85 gün ve günlük 4,00 TL kazançla,
01.01.2001 - 31.03.2001 tarihleri arasında 90 gün ve günlük 5,00 TL kazançla,
01.04.2001 - 21.08.2001 tarihleri arasında 140 gün ve günlük 5,00 TL kazançla,
olmak üzere toplam 598 gün daha sigortalı olarak çalıştığının tespitine," karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu ;
Davalı kurum vekili; Feri Müdahil olduklarına karar verilmesi gerektiği, sadece tanık beyanlarına dayanılarak karar verilemeyeceği, işyerinin yasa kapsamında olduğu tarihlerin araştırılması gerektiği ve resen dikkate alınacak nedenlerle istinaf başvurusunda bulunmuştur.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı :
Bölge Adliye Mahkemesince " İstanbul 19. İş Mahkemesinin 15/06/2017 tarih, 2013/733 Esas-2017/350 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE," karar verilmiştir.
E)Temyiz:
Davalı kurum vekili, istinaf talebindeki gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararın bozulmasını istemiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, davacının 1997 yılı ile 2004/Ağustos ayı arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde yazıldığı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 1071895 sicil numaralı davalı şirkete ait cafe işyeri kaydı bulunup adresin Rumelihisarüstü ... Sarıyer/İstanbul olduğu, işveren yetkilisinin...olduğu, 1020529 sicil numaralı Arslan Büfe ünvanlı...adına kayıtlı çay bahçesi- büfe işyerinin adresinin Ruumalihsarüstü Nisbetiye cd. İstanbul olduğu, 1071895 numaralı işyerinin 28/08/2002 tarihinden itibaren, 1020529 numaralı işyerinin ise 1995-31/03/2003 tarihleri arasında yasa kapsamında olduğu, davacının 20/06/1997 tarihine kadar dava dışı 1027917 nolu işyerinden, 26/12/1998- 5/10/2000 tarihleri arası kısmi bildirimli şekilde 1020529 nolu işyerinden, 22/08/2001- 01/03/2003 tarihleri arası kesintisiz şekilde 1020529 nolu işyerinden, 01/03/2003- 2004/9. ay dahil kesintisiz şekilde 1071895 nolu işyerinden SSK’ lı hizmet bildirimlerinin yapıldığı, davacı tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
Taraf ehliyeti konusu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114. maddenin. fıkrasının (d) bendi uyarınca dava şartlarındandır ve davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur.
Öte yandan; taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneğidir. Taraf ehliyeti, medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyetinin Medeni Usul Hukukunda büründüğü şekildir. Kimlerin taraf ehliyetine sahip bulunduğu Medeni Kanuna göre belirlenir (HMK m.50, TMK m.8 ve m.48). Buna göre; medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti bulunan her gerçek (TMK m.8) ve tüzel (TMK m.48) kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. 506 sayılı Kanun"un 4. maddesinde ise, “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. “Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin alt işverenler tarafından düzenlenmiş olması durumunda, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir.
Somut olayda, davacının mahkemece kabulüne karar verilen dönemde 1020529 sicil numaralı gerçek kişiye ait Erol Aslan ünvanlı işyerinde çalıştığı kabul edildiği halde Erol Aslan davaya dahil edilmeden, yeteri kadar bordro ve/veya komşu işyerleri tanığı dinlenmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, öncelikle davacının çalıştığının tespitine karar verilen gerçek kişi işveren Erol Aslan isimli kişiyi usulüne uygun şekilde davaya dahil etmesi için davacıya süre vermek, usulünce davaya dahil edildikten sonra göstereceği tüm delilleri toplamak, 1020529 numaralı işyerinin mahkemece kabul edilen tüm döneme ilişkin dönem bordrolarını istemek, bu dönemde çalışması bulunan tarafsız bordro tanıkları tespit edilerek beyanlarına başvurmak, bordo tanıklarına ulaşılamadığı ya da beyanları ile yetinilmediği takdirde talep edilen dönemde çalışması bulunan komşu işyeri sahip veya çalışanları zabıta marifetiyle veya Kurum"dan sorulup belirlenerek davacının ihtilaflı dönemde fiili ve kesintisiz bir çalışmasının olup olmadığı hususunda yöntemince beyanlarını almak, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesi"nce eksik araştırma ve inceleme sonucu davalı vekili ile Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı ortadan KALDIRILMASI, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.