12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/25903 Karar No: 2012/37117
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/25903 Esas 2012/37117 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/25903 E. , 2012/37117 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bergama İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 28/06/2012 NUMARASI : 2012/63-2012/180
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayetçi bankanın icra mahkemesine başvurusunda, ihale konusu taşınmaz üzerinde lehlerine ipotek bulunduğunu ve satışın muvafakatleri olmamasına rağmen ipotek bedeli altında yapıldığını ileri sürerek ihalenin feshini talep ettiği anlaşılmıştır. İcra takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı Turgut Balcı tarafından borçlu K. U. aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, ihale konusu taşınmaz malikinin 3.kişi O.U. olup, adı geçen tarafından şikayetçi banka lehine 01.08.2005 tarihili ipoteğin tesis edildiği, taşınmaz hakkında takip alacaklısı T. B. tarafından açılan tasarrufun iptali davasının Bergama 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.12.2010 tarih ve 2010/617 E. - 837 K. sayılı ilamı ile kabul edildiği ve bu ilam doğrultusunda taşınmazın satışının yapıldığı, şikayetçi ipotek alacaklısının ipotek bedeli altında satışa onayının olmadığını bildirdiği görülmüştür. İİK.nun 129. maddesinde, arttırma bedelinin, “satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması” ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır. İİK.nun 283/1.maddesine göre "davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yolu ile, hakkını almak yetkisini elde eder ve davanın konusu taşınmazsa, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir." Satış ile 3.kişiye geçen mülkiyet tasarrufun iptaline karar verilmesi ile borçluya geri dönmez. Yalnızca, alacaklıya, 3.kişiye ait taşınmaz üzerine haciz koydurarak sattırmak suretiyle alacağını tahsil imkanı verir. Hacze dayanak yapılan tasarrufun iptali ilamında da anılan yasa hükmüne uygun olarak yalnızca satış işleminin iptaline karar verilmekle yetinilmiş olup 3.kişi adına olan tapu kaydının iptali ile borçlu adına tesciline dair bir hüküm kurulmamıştır. Bu nedenle taşınmazın mülkiyeti 3.kişiye aittir. Tasarrufun iptali davası, takip alacaklısı T. B. ile taşınmaz maliki O. U.arasında görülmüştür. Tasarrufun iptali davasında ipotek alacaklısı banka taraf olmadığı gibi ipoteğin kaldırılması da söz konusu değildir. Dolayısıyla tesis edilen ipotek bedeli rüçhanlı alacak kapsamındadır. Somut olayda ihale bedelinin rüçhanlı alacak olan şikayetçi bankanın alacağını karşılamadığı gibi adı geçeninde satışın daha aza yapılmasına muvafakati yoktur. Bu nedenle ihale İİK.nun 129.maddesi hükmüne uygun yapılmamıştır.O halde mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizidir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.