3. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/18334 Karar No: 2014/3080 Karar Tarihi: 27.02.2014
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/18334 Esas 2014/3080 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2013/18334 E. , 2014/3080 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KONYA 4.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2013 NUMARASI : 2011/637-2013/224
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, davalının elektrik abonesi olduğunu, elektrik tüketiminden kaynaklanan borcun zamanaşımına uğramasına rağmen davalı tarafından aleyhine icra takibi başlatıldığını öne sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, abonelik sözleşmesine istinaden elektrik kullanan davacının borcunu ödemediğini savunmuştur. Mahkemece, elektrik enerjisi kullanım bedeli olarak tahakkuk ettirilen bedellerin 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu 34.maddesi gereğince 5 yıl içerisinde alacaklı tarafından talep edilmediği, bu nedenle davalının tahakkuk ettirdiği takibe konu alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Kararı taraflar temyiz etmiştir. Somut olayda, taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Dava konusu ihtilafta uygulanacak zamanaşımı süresi, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle BK. 125. (yeni TBK.146) maddesi gereğince 10 yıldır. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun dava konusu uyuşmazlıkta uygulanması söz konusu değildir. Hal böyle olunca, mahkemece mevcut sözleşme ilişkisi nedeniyle BK.nun 125.maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı uygulanması gerektiği gözönüne alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile zamanaşımı nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiş, bozma nedenine göre de, tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.