15. Ceza Dairesi 2017/6031 E. , 2019/1895 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK.nın 155/2, 62/1,52/2, 51. maddeleri gereğince mahkumiyet
TCK.nın 207/1, 43/1, 62/1, 51. maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılan şirketin Çamlıdere Şubesi"nde yetkili olarak çalıştığı, şirket hesapları üzerinde yapılan incelemelerde 2.000 TL. açık tespit edildiği, bu miktarın sanık tarafından ödenerek zararın giderildiği, akabinde de sanığın işten ayrıldığı, daha sonraki yapılan incelemelerde ise dekont ve faturalarda harf ve rakam tahrifatlarının yapılarak, 3.200 TL ekstra bir açık olduğunun belirlendiği, bu zararın ise sanık tarafından giderilmediği, bu şekilde sanığın özel belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda;
1-Sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Her ne kadar sanık savunmalarında üzerine atılı suçları işlemediğini belirtmişse de; 02/08/2013 havale tarihli bilirkişi raporunda; nakit teslim makbuzunda yapılan tahrifat ile güvenlik görevlisine teslim edilen nakdin yüksek gösterildiği, bu tutar çelik kasa devrine ilişkin evrakta bankaya yatırılan tutar gibi gösterilerek çelik kasa mevcudundan düşülmek suretiyle çelik kasa devrini yapan kasa görevlisinin haksız kazanç elde ettiği, 08/09/2011 tarihli uzmanlık raporunda ise; tetkike konu nakit teslim makbuzu karbon nüshaları üzerindeki mevcut harf ve rakamlar üzerinden siyah mürekkepli kalemle sürsarjz ve ekleme yöntemleriyle halen mevcut harf ve rakamlara dönüştürülmesi suretiyle tahrifat yapıldığının yönünde görüş ve kanaatlerin bildirilmesi, 06/10/2011 ve 07/10/2011 tarihli tutanak, tanıkların anlatımları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği sabit bulunduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmeyerek eksik ceza tayini,
2-Sanığın özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Suça konu nakit teslim makbuzlarının iğfal kabiliyetini haiz olup olmadığının mahkeme gözlemi veya bilirkişi raporu ile tespit edilmediğinin anlaşılması karşısında; yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer verilmeyecek şekilde açığa çıkarılabilmesi ve suçun unsurları itibariyle oluşup oluşmadığının belirlenebilmesi amacıyla, nakit teslim makbuzu asıllarının duruşmada incelenip, özellikleri zapta geçirilerek iğfal kabiliyetlerinin bulunup bulunmadıklarının belirlenmesi, gerektiğinde bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 11/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.