21. Hukuk Dairesi 2014/15768 E. , 2015/4815 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Türk vatandaşı iken yurt dışında geçen çalışmaları borçlanabileceğinin tespitine emekliliğe hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının..." ya Türk vatandaşlığı sırasındaki çalışmaları borçlanabilmesinin tespiti ile 506 sayılı Kanun" un 4759 s.k. Ile değişik geçici 81/D maddesi uyarınca emekliliğine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacının, 11/05/1972 tarihinden 26/08/1980 tarihinde Türk Vatandaşlığını kaybettiği tarihe kadar..."da geçen sigortalılık süreleri ve bu sürelerin arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen sürelerini 3201 sayılı Kanun uyarınca borçlanabileceğinin tespiti ile davacı vekili emeklilik talebinden vazgeçtiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir
Mahkemece, duruşmanın 28/04/2014 günlü oturumunda tefhim edilen hüküm sonucu, gerekçeli kararın hüküm sonucu kısmında aynen tekrarlanmış ise de, hüküm sonucu ile gerekçe bölümünün birbiriyle çeliştiği görülmektedir.
Somut olayda, mahkemece, duruşmanın 28/04/2014 günlü oturumunda tefhim edilen hüküm sonucu ile davanın kısmen kabulüne, davacının emeklilik talebine ilişkin olarak davacı vekili emeklilik talebinden vazgeçtiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu husus gerekçeli kararın hüküm sonucu kısmında aynen tekrarlanmış ise de; gerekçeli kararın gerekçe bölümünde özetle; davacının sözleşme aylığının/ kısmi aylığının tam aylığa dönüşebilmesi için 3201 sayılı kanun uyarınca tahakkuk eden borçlanma tutarının ödenmesinin şart olduğu, bu nedenle 506 sayılı Kanun" un 4759 sayılı kanun ile değişik 81/D maddesi uyarınca emekliliğine karar verilmesi talebinin reddine karar verildiği belirtilmiştir. Öte yandan kısmen kabul kararı verildiği halde kararda, reddedilen talep yada talepler belirtilmemiştir.
6100 sayılı HMK"nın 297 ve 298.maddelerine göre yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar (hüküm sonucu), esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın hüküm sonucu ve gerekçe bölümünün bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa zaptın 28/04/2014 günlü oturumda tefhim edilen hüküm sonucu ile gerekçeli kararın gerekçe bölümünün aykırı olduğu duruşma tutanağı ve gerekçeli kararın incelenmesinden açıkca anlaşılmaktadır. Bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır.
Ayrıca, davacının talebinde... ülkesindeki çalışmalarını borçlanmak istediği ve kararda dadavacının, 11/05/1972 tarihinden 26/08/1980 tarihinde Türk Vatandaşlığını kaybettiği tarihe kadar..."da geçen sigortalılık süreleri ve bu sürelerin arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen sürelerini 3201 sayılı Kanun uyarınca borçlanabileceğinin tespitine karar verildiği halde davacının dosya içerisinde sadece ... ülkesindeki çalışmalarını gösterir belgeler bulunduğu,... ülkesindeki çalışmalarını gösterir bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmakla, davacının... ülkesindeki çalışmalarını gösterir bilgi ve belgeler merciinden temin edilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazların kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itiraz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 10/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.