Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/2811 Esas 2019/10392 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2811
Karar No: 2019/10392
Karar Tarihi: 26.12.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/2811 Esas 2019/10392 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/2811 E.  ,  2019/10392 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Kusur raporlarının, 506 sayılı Yasa, 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
    Eldeki dava dosyası incelendiğinde, somut olaya uygun olmayan ve tarafların sorumluluklarını açıklamamada yetersiz kalan bilirkişi raporunun esas alındığı anlaşılmaktadır. Buna göre yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak ve özellikle davaya konu kazayla ilgili maddi olgu doğru belirlenerek, olayın niteliği, davalıların ve dava dışı tarafların olay anındaki sıfatları ve olaya etkileri araştırılmalı, mevcut dosya sigortalısının davaya konu olayla ilgili ceza dava dosyası içindeki, olay ve kusur nitelemesi de gözetilerek, olayın nasıl gerçekleştiği ile tarafların kusur oranlarının ayrıntılı olarak değerlendirilebilmesi ve diğer dava dosyalarındaki (tazminat, ceza dava dosyaları) kusur oranları arasındaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla, uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden uygun bir kusur raporu alınmadan ve davalı kurumdan hak sahipleri için belirlenen ilk peşin sermaye değer tablosu ve varsa yapılan fiili ödemelere ait kayıtlar getirtilip bu kayıtlar esas alınarak sorumlu olunan tutar belirlenmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi de bozmayı gerektirir.
    Açıklanan sebeplerle davacı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.