23. Hukuk Dairesi 2014/7817 E. , 2015/7734 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı, kendi adına 1/2 hisseli olarak kayıtlı ... parsel sayılı hisseli arsa üzerine inşaat yapılması konusunda davalı ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmeye göre kendisine 2. kattan bir daire ve bodrum kattan yarım daire verilmesi gerektiğini, ancak daha sonra davalı tarafça 125.000,00 TL değer biçilen ve kendisine hiçbir sorunu olmadığı açıklanan ...parsel de yer alan binanın üçüncü katında yer alan dubleks daireyi sözleşme kapsamında yapılacak bir buçuk daire karşılığında bedeli davalı tarafça ödenmek üzere 15.04.2009 tarihinde ..."den satın aldığını, bu hususta sözleşme yapmadıklarını, 04.05.2009 tarihinde bildirim için belediyeye gittiğinde dubleks dairenin yer aldığı taşınmazın dere mutlak koruma alanı içerisinde kaldığını ve sel baskınlarına açık olması nedeniyle hayati tehlike arzettiğini öğrendiğini, bunun üzerine davalıya daireyi kabul etmediğini bildirdiğini ve anahtarları iade ettiğini, davalının taşınmazı satarak parasını iade edeceğini kendisine bildirmesine, ayrıca arsa payı lkarşılığı inşaat sözleşmesi yaparak satın aldığı arsa üzerine yaptığı daireleri satmasına rağmen hala kendisine bedelin ödenmediğini ileri sürerek, zararının karşılanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında .... Noterliği"nin 18.08.2008 tarih ve 22868 yevmiye nolu arsa payı karşılığı inşaat ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin 15 ayda bitirileceğinin düzenlendiğini, müvekkili tarafından inşaata ilişkin 14 ay 28 günde iş bitirme belgesi alındığını, ancak davacının müvekkilinden sözleşme kapsamında kendisine devredilecek olan daireler yerine başka bir daire talebinde bulunduğunu, bunun üzerine müvekkilinin ortaklarından ... adına olan dubleks dairenin bedelinin müvekkil tarafından ..."e ödenerek tapuda davacıya devredildiğini, devredilen dairenin kat irtifaklı olduğunu, yapılan inşaatın tamamen ruhsata uygun olarak yapıldığını, müvekkilinin sonradan değişen imar planını öngörmesinin mümkün olmadığını, devir tarihinde ayıplı bir mal bulunmadığını, müvekkilinin bilerek ayıplı mal sattığı iddiasının doğru olmadığını, zaten satılan dublexin de ayıplı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği taşınmazı dava dışı ..."den satın alındığını
beyan ettiği, taşınmaza ilişkin davalı ile aralarında herhangi bir sözleşme yapmadıkları, kaldı ki dava dilekçesine ekli tapu senedinde dava konusu taşınmazın dava dışı ... adına kayıtlı iken satışından davacı adına kaydının yapıldığı anlaşılmakla, her ne kadar davacı gizli ayıp sebebi ile dairenin bedelini talep etmekte ise de davacının dava konusu daireyi davalıdan satın almadığı gerekçesiyle, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
Dava, arsa sahibi hissesine düşecek bağımsız bölümler karşılığında davalı tarafça davacıya tahsisi sağlanan bağımsız bölümün ayıplı çıkması nedeniyle bağımsız bölüm bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Dava konusu edimlerin esas sorumlularının davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici olup, takas işleminin davalı yüklenici ile davacı arsa sahibi arasında yapıldığı konusunda çekişme de bulunmamaktadır. Bu durumda; devredilen taşınmazın davalı yüklenicinin bilgisi dışında ve davacınında bilgisi dahilinde dava dışı ... tarafından davacıya yapılmış olması, davalı yüklenicinin hukuki sorumluluğu açısından bir etkisi olmayacağından işin esasına girilip taraf delilleri toplandıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.