Esas No: 2022/306
Karar No: 2022/579
Karar Tarihi: 04.10.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/306 Esas 2022/579 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/306 Esas
KARAR NO : 2022/579
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 28/04/2022
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacı şirketin---------------------- adresinde faaliyetini sürdürdüğünü, her dönem kanunun emrettiği şekilde ticari evraklarını düzenlemekte ve TTK 'nın 82. maddesi uyarınca tüm evrakların saklanması konusunda gerekli dikkat, özen ve ihtimamı gösterdiğini, davacıya ait muhasebe evraklarının, şirket kuruluşundan beri aynı yerde muhafaza edildiğini, ----- değişikliğe gidildiğini---- muhasebe çalışanı tarafından yapılan evrak düzenlemeleri sırasında şirketin kurulduğu tarihten bu yana olan belge ve defterlerinin kaybolduğunun ortaya çıktığını ileri sürerek davacı ---- ait yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri------ Defterinin zayi olduğunu kanıtlayan zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TTK'nun 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
------- yılları arasındaki-------- zayi olduğunu beyan ettiği yevmiye defteri, defteri kebir, ---------- müdürler kurulu karar defterinin denetim için istenip istenmediği, istenmiş ise ibrazdan kaçınıp kaçınılmadığı, davacı hakkında --- denetiminde herhangi bir soruşturma olup olmadığı hususlarında müzekkere yazılmış, verilen cevabi yazıda incelemeye başlandığına veya inceleme yapıldığına dair bir belgeye rastlanmadığı bildirilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 82/7: "Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir." hükmü düzenlenmiştir.
---- ara kararı ile; Davacının ---------- olduğunu beyan ettiği yevmiye defteri, defteri kebir, --- defterinin herhangi bir kurum ve noterlikçe onaylanıp onaylanmadığı konusunda açıklayıcı beyan da bulunmak üzere davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen sürenin kesin olduğuna ve kanun gereği davacıya başkaca süre verilmeyeceğinin ihtarına, (ihtaratın iş bu tensip tutanağının tebliği ile yapılmış sayılmasına) verilen kesin süre içerisinde bildirilmesi halinde ilgili kurumdan------ yılları arasındaki (yıllar dahil) zayi olduğunu beyan ettiği yevmiye defteri, ------, envanter defteri, ---- ---------- hangi tarihte ve ne şekilde zayi olduğu ile zayi durumunun davacı tarafından ne zaman anlaşıldığını açıklamak, bu hususta kolluğa bir şikayetlerinin yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise soruşturma dosya numarasının bildirmek üzere 2 haftalık KESİN süre verilmesine; aksi halde mevcut duruma göre yargılamaya devam edileceğinin ihtarına, (ihtaratın iş bu tensip tutanağının tebliği ile yapılmış sayılmasına) dair tensip ara kararları davacı vekiline ---------- tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili Mahkememizin------- celsesinde; Şirket muhasebecesinin defterlerin noter onaylı olup olmadığı hususunda bilgi sahibi olmadığını, ayrıca zayii ile ilgili savcılığa yapmış oldukları bir şikayetin bulunmadığı, sunacakları başkaca bir delillerinin de olmadığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesi talebini yinelemiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Tacir, ticari defter ve kayıtları usulüne uygun şekilde tutmak ve kanunun tayin ettiği süreler zarfında saklamakla yükümlüdür. TTK madde 82/7 hükmünden yararlanılabilmesi için tacirin, ticari defterler ve kayıtları korunmak amacı ile gereken dikkat ve özeni gösterdiğini, irade dışında ve elde olmayan bir neden ile zayi durumunun meydana geldiğini ispatla mükellef olup, zayi iddiasının samimi ve inandırıcı olması, hayatın ---- açıkca aykırı düşmemesi gerekir.
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafından ----------değişikliğe gidildiği ----- alındığını, muhasebe çalışanı tarafından yapılan evrak düzenlemeleri sırasında ---------tarihten bu yana olan tüm belge ve defterlerinin kaybolduğunun anlaşıldığını ve davacı şirkete ait --- itibaren tüm yıllara ait yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri, ---- olduğu ileri sürülmüş ise de; Mahkememiz ---- kararlarının davacı vekiline -------- yoluyla usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, buna karşın davacı tarafından herhangi bir beyanda bulunulmadığı, Mahkememizin----- tarihli celsesinde davacı vekili tarafından şirket muhasebecesinin defterlerin noter onaylı olup olmadığı hususunda bilgi sahibi olmadığını, ayrıca zayii ile ilgili savcılığa yapmış oldukları bir şikayetin bulunmadığı ve sunacakları başkaca bir delillerinin de bulunmadığını beyan ettiği,
Tüm bunlardan davacı tarafından davaya konu defter ve belgeler yönünden somutlaştırma yükümlülüğü yerine getirilmediği gibi, zayi durumunun davacının elinde olmayan sebepler ile gerçekleştiği hususunda dosya kapsamında ispata elverişli somut bir delil bulunmadığı, bu kapsamda yapılan değerlendirmede zayi iddiasının samimi ve inandırıcı olarak da değerlendirilemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmakla kanıtlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Karar ve ilâm harcı olan olan 80,70-TL harçtan peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-)Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. m. 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.