11. Hukuk Dairesi 2019/1739 E. , 2020/35 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Gebze Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/03/2017 tarih ve 2016/551 E.- 2017/212 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine , istinaf isteminin kısmen kabulüne-kısmen reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi"nce verilen 07/02/2019 tarih ve 2019/95 E.- 2019/181 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile Makhambet gemisi donatanı MBX Shipping Ltd. arasında 17.01.2011 tarihinde 1 yıllık acentelik sözleşmesi yapıldığını ve sona erdiğini, sonrasında geminin tamir işleri için müvekkilinin 10.02.2012 tarihinde tekrar acente olarak tayin edildiğini, davalı donatanın tamir için dava dışı Narp Denizcilik Ltd. Şti. ile 703.330 USD bedelli 032012 sayılı tamir sözleşmesi imzaladığını, geminin tamiri ile alakalı tüm işlemlerin acente olarak müvekkili tarafından takip edildiğini, ödemelerin yapıldığını, davalı tarafından gönderilen avansların ödemelere yetmediğini, müvekkilince yapılan işler karşılığı davalıya 137.678,72 USD bedelli, 128.131,43 USD bedelli fatura düzenlendiğini, davalı ile Narp Denizcilik Ltd. Şti. arasındaki sözleşme kapsamında dava dışı şirketin, davalıya izafeten müvekkiline acente olarak, yapılan tamir işi sonunda 09.03.2012 tarihli toplamda 374.000 USD bedelli fatura düzenlediğini, müvekkilince de armatörün talimatıyla anılan bedelin dava dışı Narp Denizcilik Ltd. Şti.’ne ödendiğini, anılan ödemeye ilişkin de müvekkilince davalıya 374.000 USD bedelli fatura düzenlendiğini, tüm işlemlerin tamamlanması sonucu tamir olan geminin sorunsuz olarak tersaneden ayrıldığını, davalının anılan üç fatura borcununun bakiyesi olan 371.666,90 USD borcu ödemediğini, gemi hakkında ihtiyati haciz kararı alındığını ve yasal süresi içerisinde Gebze İcra 3. Müdürlüğünün 2014/1738 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı tarafça anılan icra takibine itiraz edildiğini, davalının kötü niyetle icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptalini, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, acente sözleşmesinin 7. maddesi uyarınca tahkim itirazında bulunarak taraflar arasında acentelik ilişkisi olduğunu, anılan acentelik ilişkisinin 6102 sayılı TTK"nın 102 vd maddeleri anlamında olmadığından davacının alacağının bulunmadığını, geminin tamir ve bakımı için Narp Denizcilik Ltd. Şti. ile sözleşme yapıldığını, iş karşılığındaki tüm ödemelerin müvekkili şirket veya müvekkil şirketle aynı gruba bağlı dava dışı Tobias Enterprises Ltd. tarafından Narp Denizcilik Ltd. Şti.’ne, davacı şirketin banka hesabına veya aynı kişiler tarafından yurt dışında Off-Shore şirketi olarak kurulan Capella Shipping Company SA isimli şirketin hesabına fazlasıyla yatırıldığını, Türk Ekonomi Bankası Altıyol şubesinden bulunan banka hesaplarının 2012 yılı hesap ekstrelerine göre müvekkilinin yaptığı toplam ödemenin 292.341,59 USD olduğunu, bu miktarın davacının talep ettiği, 137.678,72 USD ve 128.131,43 USD bedelli faturalarına karşılık 265.809,85 USD tutarın ödendiğini gösterdiğini, müvekkili şirketin Tuzla Hidro Dinamik Tersanesinde 2012 yılında MAKHAMBET gemisi için gerçekleştirilen tamirle ilgili olarak Narp Denizcilik Ltd. Şti.’ne herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının ibraz ettiği 46812 numaralı 374.000,00 USD bedelli faturanın gemiyi tamir eden üçüncü kişiye ödendiğini, davacının anılan miktarda bir ödemesinin bulunmadığını, anılan faturanın kıymetinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında acentelik sözleşmesinin bulunduğu, anılan sözleşme kapsamında davalının donatanı bulunduğu geminin tamirat bedelinden takip konusu edilen faturalar karşılığında davacı şirketin dava dışı tamirat işini yapan Narp Denizcilik Ltd. Şti.’ne bilirkişi raporlarıyla belirlenen 371.666,90 USD ödeme yaptığı, davacının incelenen ticari defterleri ile dava dışı Narp Denizcilik Ltd. Şti.’nin ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği, davacının acente olarak davalı donatanın gemisinin tamiri için ödediği bedeli davalıdan talep edebileceği, davalı tarafından yapılan ödemelerin fatura tarihinden öncesine ait olup borçtan mahsup edildiği, takip konusu edilen faturalara karşılık gerek davalı gerekse Off-Shore şirketi tarafından davacıya veya dava dışı Narp Denizcilik Ltd.Şti.’ne yapılan ödeme bulunmadığı, davalının ileri sürdüğü ödemeyi ispat edemediği, itirazında haksız ve kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, icra takibine vaki itirazın iptaline, icra takibinin 371.666,90 USD asıl alacak için takip tarihinden itibaren kamu bankalarının aynı yabancı para türünden (USD) bir yıl süreli mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden devamına, asıl alacak 371.666,90 USD"nin takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı 787.838,49 TL"nin %20"si oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun, 17.01.2011 tarihli sözleşmenin geçerliliğinin 31.12.2011 tarihine kadar olduğu, sonrasında davacının gemi tamiri için ayrıca acente olarak tayin edildiği, yeni yetkilendirmede tahkim şartının bulunmadığı, 17.01.2011 tarihli sözleşmedeki tahkim şartının somut olaya uygulunamayacağı, davalı ve davalının Off-Shore şirketi ile dava dışı yüklenici Narp Denizcilik Ltd. Şti. arasında davalının donatanı olduğu geminin bakım/havuzlama ile yük tanklarının boyanması işi için toplamda 5 adet sözleşme imzalandığı, ancak sözleşmelerin konusunun aynı iki iş olduğu, davacı, davalı ve dava dışı yüklenici şirket arasındaki üçlü ticari ilişkide faturalandırma işlemi ve ödemelerin kısmen kendileri tarafından kısmen de Off-Shore şirketler aracılığı ile yapılmasının mutad ve fiili bir uygulama olduğu, davalı şirket tarafından bilirkişi raporunda detaylı gösterildiği üzere ödenmesi gereken her iki işe ait toplam bedelin 1.100.330,00 USD olmasına karşın davacı ve davacının Off-Shore şirketine icra takibinden önce davalı ve davalının Off-Shore şirketi tarafından 1.165.342,05 USD ödeme yapıldığı, anılan ödemelere davalı tarafından dava dışı yüklenici Narp Denizcilik Ltd. Şti. ve onun Off-Shore şirketine yapılan ödemeler de dahil edildiğinde toplamda 1.522.342,05 USD ödeme yapıldığı, söz konusu ödemelerin davacı ve dava dışı yüklenici şirket tarafından düzenlenen proforma faturalar karşılığında TBK 101. maddesi kapsamında davalı tarafça yapıldığı, düzenlenen proforma faturaların içeriklerinin, davacı tarafça icra takibine konu edilen havuzlama/tamir ve boya sözleşmeleri ile ilgili oldukları, ödemelerin büyük çoğunluğunun davacı tarafından düzenlenen takibe konu iki fatura tarihinden önce olduğu, davalının ödeme iddiasını HMK 200 vd. maddeleri uyarınca yazılı delil ile kanıtladığı, davacı taraf, ödemelerin başka hukuki ilişkiler kapsamında olduğunu, taraflar arasında sonuçlanan ve devam eden davalar olduğunu ileri sürmüş ise de, bu iddialarını HMK 200 vd. maddeleri kapsamında yazılı delillerle kanıtlayamadığı gibi karar örnekleri mevcut icra dosyaları ve dava dosyalarının, eldeki davadaki taraf ve uyuşmazlık konusu icra takibine dayanak olan fatura alacağı ile doğrudan bağlantısının bulunmadığı, davalının icra takibinden önce takibe konu fatura bedellerini davacıya fazlasıyla ödediği, davalının ilk derece yargılaması sırasında kötü niyet tazminatı talebinde bulunmadığından istinaf aşamasında kötü niyet tazminatı talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle kabulüne, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, acentelik ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, anılan karara karşı davalı tarafça yapılan istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesince kabulüyle, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, her ne kadar dava dışı şirketler aracılığıyla ödeme yapılması hususunda taraflar arasında fiili bir uygulamanın mevcut olduğu kabul edilerek istinaf aşamasında alınan bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde, Off-Shore şirketleri olarak tanımlanan dava dışı şirketlerce davacıya ve davacının Off-Shore şirketi olduğu iddia edilen Capella Shipping Comp. S.A."ye yapılan ödemelerin de dava konusu faturalar kapsamındaki hizmetlere ilişkin olduğu kanaatiyle ödeme iddiasının yazılı delille ispatlandığı, dava dışı şirketler tarafından yapılan ödemeler dışında dava konusu faturalardaki hizmetlerin verildiğinin davacı tarafça yazılı delille ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamında yapılan incelemede; davacı tarafından verilen hizmetlere ilişkin ödemelerin Off-Shore şirketi olarak tanımlanan dava dışı şirketler aracılığıyla yapılacağına dair taraflar arasında bir anlaşmanın veya davacının bu yönde davalıya verilmiş bir talimatının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı tarafça savunmada ileri sürülen ödeme def"i kapsamında, davacı tarafından düzenlenen, davaya konu icra takibine dayanak faturalara ilişkin ödemelerin dava dışı şirketler aracığıyla yapılacağına dair bir anlaşmanın varlığına veya anılan fatura bedellerinin ödendiğine dair ispat yükünün davalıya ait olduğu nazara alınıp yapılacak olan değerlendirmeyle hasıl olacak sonuca göre bir karar tesisi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince, ispat yükü yanlış değerlendirilerek yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 06/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.