20. Hukuk Dairesi 2016/3393 E. , 2017/8308 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi birleştirilen asıl dosya davacısı Orman Yönetimi ile davalılar Hazine ve ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ili, ... ilçesi, ... köyü, 106 ada 77, 78 ve 79 sayılı parseller ile 111 ada 34, 35, 36, 37, 38 ve 39 parsel sayılı taşınmazlar mera vasıflarıyla Hazine adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı ... Yönetimi vekili 05.04.2012 tarihli dilekçesinde; çekişmeli taşınmazlardan 111 ada 38 sayılı parselin; 11.04.2013 tarihli dava dilekçesinde ise 106 ada 77, 78 ve 79 parseller ile 111 ada 34, 35, 36, 37, 38 ve 39 parsel sayılı taşınmazların eylemli orman vasfında oldukları iddiasıyla tespit ve tahsisin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescillerini talep etmiştir.
Mahkemece, her iki dosya birleştirildikten sonra yapılan yargılama neticesinde davanın asıl dosya yönünden kısmen kabulüne 106 ada, 77, 78, 79 ve 111 ada 34, 35, 36 ve 39 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, aynıyer 111 ada 38 parsel hakkında açılan davanın usulden reddine, 111 ada 38 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi, davalılar Hazine ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerince 1980 yılında ilân edilerek kesinleşmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.
4721 sayılı TMK"nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
442 sayılı Köy Kanununun 37/7. maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukukî bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
Ancak, On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
1) ... illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
2) ... Büyükşehir Belediyelerinin sınırları il mülkî sınırlarıdır.
3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülkî sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
Aynı Kanunun Geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasında; "1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur" hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm Kanunun "Yürürlük" başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince; davalı köyün 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak belediyeye katılması nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece; 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, davalı köyün bağlı bulunduğu İlçe Belediye Başkanlığı yanısıra Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya katılımları sağlanarak taraf teşkili oluşturulmalı, delilleri toplanmalı, ondan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmelidir.
Kabule göre de, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekalet ücreti dahil yargılama giderleri için de uygulanır” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümlerine rağmen yargılama harçlarının davalı Belediyeye yükletilmeside hatalıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle usûl ve kanuna aykırı hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; asıl dosya davacısı Orman Yönetimi, davalılar Hazine ve ... vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/10/2017 günü oy birliği ile karar verildi.