11. Hukuk Dairesi 2019/1306 E. , 2020/34 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...3. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 13/04/2016 tarih ve 2014/1435-2016/251 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının...şubesinde, 442294 , 442176 , 442307, 442322, 442319 numaralı mevduat hesaplarının bulunduğunu, müvekkili kurum adına tahsil edilen paraların hesaplara 2002 yılı sonunda eksik veya geç aktarılmasından dolayı taraflar arasındaki protokol ve 1476 sayılı Yasa’nın ek 6. maddesi ve 3095 sayılı Yasa hükümleri kapsamında anaparaya dönüşen 41.478.851.031 eski TL vadesiz mevduat faizi, 21.923.540.625 eski TL reeskont faizi ve 371.266.001 eski TL vadeli mevduat faizi olmak üzere toplam 64.043.657.657 eski TL’nin davalıdan 10.06.2003 tarihli yazıyla talep edilmesine rağmen ödenmediğini, dava tarihi itibariyle 64.043.657.657 eski TL ana para alacağı ile birlikte hesaplanan 54.419.196,47 eski TL faiz dahil genel toplam alacaklarının 118.462.854,133 TL olarak tespit edildiğini ileri sürerek 64.043.657.657 eski TL kurum alacağının ve anılan miktar içerisindeki kalemlere dava tarihine kadar kanun ve protokol kapsamında hesaplanana vadesiz, vadeli mevduat ve reeskont faizleri toplam tutarı olan 54.419.196,47 eski TL’nin tahsilini, tahakkuk edecek faizin ana para ile birleştirilerek kapitalize edilmesi ve geciken alacak için temerrüt sonrası reeskont faizi uygulanmasını, ardından hesaplanacak toplam alacağa dava tarihinden tahsil tarihine kadar reeskont faizi uygulanmasını, ayrıca 1479 sayılı Yasa"nın ek 6. maddesi gereğince vadeli ve vadesiz mevduat faiz alacaklarının tahsilini ve ana para alacağı üzerinden dava tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, görev itirazında bulunarak talebin yasal dayanağının bulunmadığını, gecikmelere dair ödemelerin yapıldığını, 15 günden az gecikmelerin teknik aksaklıklardan kaynaklanması nedeniyle talep edilen reeskont faizinin yerinde olmadığını, hesaplamanın fahiş olduğunu, faize faiz işletilmesinin yasal dayanağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki protokol kapsamında davacı kurum adına, davalı bankada açılan 442176, 442322, 442327, 442294, 442319 numaralı hesaplar nedeniyle ödenmesi gereken faiz alacakları bilirkişi kurulunca hesaplanmış, temerrüt durumunun, protokolün 10. maddesine uygun olarak tespiti ile kurum hesaplarına alacak kaydedilmesinin 15 güne kadar olan gecikmelerde Merkez Bankasınca kısa vadeli kredilere uygulanan reeskont faiz oranının, 15 günden fazla olan gecikmelerde ise 1779 sayılı Kanun"un ek 6. maddesinin uygulanacağı, teknik aksaklıklarla ilgili hususlarda kabul edildiği şekilde uygulama yapılacağı akdedilmekle, temerrüt halinde akdedilen bu maddeye uygun olarak hesaplama yapıldığı, 1479 sayılı Kanun"un ek 6. maddesi uyarınca uygulanacak faizlerin temerrüt faizi niteliğinde uygulanacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacı kurumun davalı bankada olan hesaplarından vadesiz mevduat faizi, vadeli mevduat faizi ve reeskont faizi olmak üzere toplam 64.043,66 TL asıl alacağın tahsiline, asıl alacağın vadesiz mevduatla ilgili 532,72 TL"lik kısmı için alacağa tahsil tarihine kadar vadesiz mevduat faizi uygulanarak 127,64 TL işlemiş mevduat faizinin, asıl alacağın vadeli faiziyle ilgili 371,26 TL alacağa tahsil tarihine kadar vadeli mevduat faizi ve ayrıca reoskont faizi uygulanarak işlemiş 82,57 TL vadeli mevduat faizi ve 114,67 TL reoskont faizinin, asıl alacağın reoskont faiziyle ilgili 47.610,63 TL alacağa tahsil tarihine kadar reeskont faizi uygulanarak, 15.204,17 TL işlemiş reeskont faizinin tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ve davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekili ve davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 3.281,11 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.