Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2961
Karar No: 2019/10370
Karar Tarihi: 26.12.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/2961 Esas 2019/10370 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/2961 E.  ,  2019/10370 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İnegöl İş Mahkemesi

    Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamında bağkur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I- İSTEM:
    Davacı, vergide kayıtlı bulunduğu 29.07.1992 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini istemiştir.
    II- CEVAP:
    Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; geriye dönük tescil imkanı olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    III- MAHKEME KARARI:
    A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, 1479 sayılı Yasa"nın Geçici 18. maddeleri kapsamında "davanın reddine" karar verilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    Davacı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, vergide kayıtlı olduğu sürelerde hizmetinin tespiti gerektiğini belirterek kararın istinaf incelemesi ile kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
    B- BAM KARARI
    Davacının gerek 1479 sayılı Yasa"nın yürürlükte bulunduğu dönemde ve gerekse 5510 sayılı Yasa"nın yürürlüğünden sonra "kendi nam ve hesabına bağımsız çalıştığından bahisle sigortalı kaydının oluşturulması için kuruma başvurusunun ve pirim ödemesinin bulunmadığı, 29/07/1992 - 09/11/2006 tarihleri arasında taksi işletmeciliği yaptığından dolayı Vergi kaydının bulunduğu, davanın 04/01/2016 tarihinde açıldığı... Hal böyle olunca, davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    IV- TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili yerel mahkeme kararının ve istinaf kararının hukuka aykırı olduğu, vergide kayıtlı olduğu sürelerde bağkur sigoratlılığının tespiti gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI :
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/2. fıkrasında, “Diğer Kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde düzenleme gözetildiğinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun"u dışındaki Kanunlar ile de dava şartı düzenlenebileceği anlaşılmaktadır.
    11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun"un 64"üncü maddesi ile 5521 sayılı Kanun"un 7"nci maddesine üçüncü fıkra olarak “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer Kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” hükmü eklenmiştir.
    Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nın 115/2. maddesindeki kurala göre, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” düzenleme gereğince, dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.
    VI- ESASIN İNCELENMESİ :
    Eldeki dava 04.01.2016 tarihinde, 6552 sayılı Kanun"un yürürlük tarihinden sonra açılmıştır. Davacı, 1479 sayılı Yasa kapsamında esnaf bağkur sigortalılığının tespitini istemiştir. Mahkemece, davanın esasına girilerek, davanın reddine karar verilmiştir.
    Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun"un 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanun"un 7. maddesine 3. fıkra olarak eklenen düzenleme gereği, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu"na müracaatın olması ve Kurum"ca müracaata konu istemin zımnen ya da açıkça reddedilmesi gerektiği dava şartı olarak düzenlenmiş olup, eldeki davada, davacı tarafından 5521 sayılı Kanun"un 7/3 maddesine uygun bir şekilde, davaya konu istem hakkında, Sosyal Güvenlik Kurumu"na müracaat ve Kurum tarafından bu müracaata konu istemin reddine ilişkin bir işlem veya eylem bulunmadığı görülmekle, Mahkemece, dava açmadan önce kuruma başvuru yok ise 6100 sayılı HMK."nın 115/2. maddesi uyarınca, 6552 sayılı Kanun"un 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanun"un 7. maddesine üçüncü fıkra olarak eklenen düzenleme doğrultusunda, dava, dava şartı yokluğundan usulden reddedilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi"nin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi"nce verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin BAM’a gönderilmesine, Üye ..."ün muhalefetine karşı Başkan ..., Üyeler ..., ... ve ..."nın oylarıyla ve oyçokluğuyla 26.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
    MUHALEFET ŞERHİ
    Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi, ilamında belirtildiği şekilde istemin reddine karar vermiştir.
    Davacı vekilinin İstinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi, ilk derece mahkemesi kararını yerinde bularak davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce özetle “…5521 sayılı Yasanın 7/3 maddesi uyarınca, başvuru koşulu gerçekleşmediğinden bahisle, dava şartı noksanlığından dolayı davanın usulden red edilmesine..” yönelik olarak verilen bozma kararına aşağıdaki nedenlerle iştirak etmiyorum.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun dava şartlarını düzenleyen 114’üncü maddesi “(1) Dava şartları şunlardır:
    a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
    b) Yargı yolunun caiz olması.
    (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” Hükmünü içerirken, aynı yasanın dava şartlarının incelenmesini düzenleyen 115’inci maddesi ise;
    “Dava şartlarının incelenmesi
    Madde 115- (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar
    da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
    (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
    (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” Hükmünü içerir.
    Yukarıda belirtilen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/2. fıkrasında, “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde düzenlenme gözetildiğinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun"u dışındaki kanunlar ile de dava şartı düzenlenebileceği anlaşılmaktadır.
    11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64"üncü maddesi ile Mülga 5521 sayılı Kanunun 7"inci maddesinin üçüncü fıkra olarak “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” hükmü eklenmiş; 25.10.2017 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile 5521 sayılı Yasa yürürlükten kaldırılmış ise de, 7036 sayılı Yasa"nın 4/1. madde hükmünde aynı düzenleme muhafaza edilmiştir.
    Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
    HMK.’nun 115/2. maddesindeki kurala göre, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder”. Düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise, hâkim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.
    İş Mahkemeleri Kanunda öngörülen ve özel dava şartı olan “başvuru koşulu” düzenleniş yeri, nitelik ve özelliği itibarıyla HMK’nun 115/2. madde hükmü kapsamında “tamamlanabilir dava şartı” olduğu unutulmamalıdır.
    Eldeki davanın dava tarihi gözetildiğinde, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, 25.10.2017 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 4/1 (5521 sayılı Kanunun 7/3) maddesinde öngörülen düzenleme gereği, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaatın olması ve Kurumca müracaata konu istemin zımnen ya da açıkça reddedilmesi gerektiği dava şartı olarak düzenlenmiş olup, davacı tarafından anılan 7036 sayılı Yasanın 4/1 (Mülga 5521 sayılı Kanunun 7/3) maddesine uygun bir şekilde, davaya konu istem hakkında, Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ve Kurum tarafından bu müracaata konu istemin reddine ilişkin bir işlem veya eylem bulunmadığı görülmekle mahkemece, davacı tarafa 6100 sayılı HMK."nun 115/2. maddesi uyarınca, davaya konu istemi hakkında Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat etmesi ve bu müracaat hakkında anılan yasal düzenleme uyarınca Kurumun red iradesini gösterir işlem veya eyleminin olduğunun belgelenmesi için kesin süre ihtaratlı önel verilmesi, bu süre içerisinde dava şartı eksikliğinin tamamlanmaması halinde, dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmesi; Kuruma müracaat ve müracaatın reddine dair Kurum işlem veya eylemine ilişkin dava şartının tamamlanması halinde ise davanın esasına girilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; İş Mahkemeleri kanunundaki anılan başvuru koşulunu tamamlanamaz dava şartı olarak öngören Daire yaklaşımına katılmak mümkün değildir.
    Kaldı ki, 10. Hukuk Dairesinin konuya ilişkin geçmiş tüm istikrarlı içtihatları da bu yönde, yani anılan başvuru koşulunu HMK’nun 115/2.madde hükmü kapsamında “tamamlanabilir dava şartı” olarak değerlendirdiği halde, bu içtihattan dönülerek yazılı şekilde karar tesis edilmesi hukuki güvenlik ve yargıya güven ilkelerine de uygun düşmemektedir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi