MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Gerekçeli karar başlığına ..."in "katılan" yerine "müşteki" olarak yazılması,
2- Sanık hakkında, suça konu iki adet çeki aralarındaki ticari ilişki sebebiyle katılana verdiğinden bahisle resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmeyerek, suça konu çeklerle bir ilgisinin olmadığını, zira herhangi bir cirosunun da bulunmadığını savunması, katılanın savcılıkta, suça konu çekleri sanığın kendisine ciro etmeden verdiğini, verdiği esnada kimsenin bulunmadığını, protokol bölümüne aldığı çeki kendisinin not düştüğünü, duruşmada ise, suça konu çekleri sanığın muhasebecisinin getirdiğini iddia etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenebilmesi bakımından; suça konu çeklerin de içinde bulunduğu sahte hesaplarla ilgili Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2006/7854 ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2004/6642 nolu dosyaların akıbeti araştırılıp, sahte hesapları açan kişilerin tespiti halinde, tanık olarak dinlenip, suça konu çekleri sanığa verip vermediklerinin sorulması; ayrıca katılanın duruşmada belirttiği, sanığın muhasebecisinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilmesi halinde tanık olarak dinlenip suça konu çekleri katılana verip vermediğinin sorulması; katılanın beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
3- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.07.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.