MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : a-TCK’nın 158/1-d, 43, 62, 52/2, 53. maddeler gereğince mahkumiyet
b-TCK’nın 204/1, 43, 62, 53. maddeler gereğince mahkumiyet


Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, düzenlediği sahte nüfus cüzdanı ve sahte noter belgesi ile mağdur şirket hesabından para çektiği, daha sonra, aynı bankanın farklı şubesinden para çekmeye çalışılırken durumun farkedildiği, böylece sanığın resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, suçların sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Sanığın, sahte belgelerle bankadan para çekme işlemi sırasında bankanın maddi varlığını da araç olarak kullandığı dikkate alınarak, sanığın eyleminin, TCK’nın 158/1-f,son,d maddeleri kapsamında bankanın ve kamu kurumunun aracı kılınarak dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, salt, TCK’nın 158/1-d maddesi gereğince hüküm kurularak eksik ceza tayin edilmesi, sahte olarak düzenlenen noter belgesinin niteliği itibariyle kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğu gözetilerek resmi belgede sahtecilik suçundan verilen cezanın TCK’nın 204/3. maddesi uyarınca arttırılmayarak eksik ceza tayin edilmesi ve sanık hakkında ilk hükümde sahtecilik suçundan toplam 3 yıl 14 ay ceza verildikten sonra bozmadan sonraki ikinci hükümde, 3 yıl 1 ay 15 gün ceza verilmesine rağmen, kazanılmış hak ilkesi gerekçe gösterilmek suretiyle, sanığın cezasının 2 yıl 6 ay belirlenmesine karar verilerek eksik ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından, bu hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ve müdafiinin suçların sabit olmadığı gerekçesine dayanan temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 11/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.