11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/4889 Karar No: 2017/5198 Karar Tarihi: 05.07.2017
Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/4889 Esas 2017/5198 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2016/4889 E. , 2017/5198 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet HÜKÜM : Sanık hakkında 2005 takvim yılında işlenen suç hakkında; düşme 2006 takvim yılında işlenen suç hakkında; mahkumiyet
1-2005 takvim yılına ilişkin zamanaşımı nedeniyle düşme hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen ‘2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak’ suçunun yasada gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürüldüğü, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2-2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçuna iştirak nedeniyle sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarına gelince; a)Sanığın, hakkında İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet kararı kesinleşen .... isimli şahsa, mükellef....Ltd. Şti."ni kurdurup sahte fatura düzenlediği iddia ve kabul edilen kamu davasında; sanığın aşamalardaki beyanlarında atılı suçu işlemediğini, kendisinin şirketle hiç bir bağlantısı olmadığını savunduğu, ... ... isimli şahsın ise hakkında mahkumiyet kararı verilen dosyadaki savunmasında şirket işleriyle sanığın ilgilendiğini iddia etmesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından sahte faturaları kullanan şirket yetkilileri tanık olarak dinlenip gerektiğinde suça konu faturalardaki yazı ve imzaların kimin eli ürünü olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, b)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/07/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.