Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3761
Karar No: 2019/10362

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/3761 Esas 2019/10362 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/3761 E.  ,  2019/10362 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Kayseri 1. İş Mahkemesi

    Dava, kurum işleminin iptali ile kesilen aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I- İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kurumca müvekkilinin ... İnş. Mad. Nak. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. isimli şirketteki çalışmalarının fiili çalışma olmadığı gerekçesi ile iptal edildiğini, bu hizmetlerin iptal edilmesi neticesinde emekliliğinin de iptal edilerek ödenen aylıkların yersiz olduğu gerekçesi ile iadesinin talep edildiğini, müvekkilinin çalışmalarının fiili olduğunu, kurum işleminin yasal olmadığını belirterek, aksine kurum işleminin iptali ile kurumun yersiz ödemeden bahsettiği ve iadesinin istendiği işlemin iptaline, iptal işlemleri ile birlikte emekliliğinin devam ettiğinin tespitine kurumca kesilen maaşların tamamının yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II- CEVAP:
    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum sigortalısı davacının 29.11.2013 tarih, 2013/262 sayılı Sosyal Güvenlik denetmeni raporu ile sigorta bildiriminin yapıldığı ... İnş. Mad. Nak. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. adına tescil edilmiş maden işyerinin sahte işyeri olduğu ve bu işyerinden yapılan bildirimlerin hayali olduğunun tespit edilmesi nedeni ile davacının hizmetlerinin iptal edildiğini, davacının sigorta bildirimlerinin iptaline ilişkin kurum işleminin yasaya uygun olduğunu davanın haksız ve yersiz açıldığını belirterek reddine karar verilmesini istemiştir.
    III- MAHKEME KARARI:
    A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesince; "davanın reddine" karar verilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece eksik inceleme ve araştırma yapıldığını, SGK raporuna bağlı kalarak hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, kararın usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
    B- BAM KARARI
    Kurum tarafından yapılan denetim sonucunda hazırlanan 29/11/2013 tarihli inceleme raporunda: ... İnş. Ltd. Şti."nin pomza madeni çıkarma işi için işyeri dosyasının tescil edilmiş olmasına rağmen alınan ifade ve elde edilen bilgi ve belgelerden işyerinin hayali olduğunu kanun kapsamından çıkarılması gerektiğini, ve bu sicil dosyası üzerinden yapılan bütün sigorta bildirimlerinin iptal edilerek bu kişiler hakkında tahsis işlemi yapılıp yapılmadığı ve 5510 sayılı Kanunun 96. maddesi gereğince işlem yapılması gerektiği kanatine varıldığının bildirilmesi üzerine davacının bu iş yerinde bildirilen 06.06.2009-15.04.2010 dönemi hizmetinin iptal edilerek bu durumda yasal şartları taşımadığından bağlanan aylıkların başlangıç tarihi itibariyle iptal edildiği sabittir.
    Teftiş raporunda ifadesi alınan ve davalı işyerinde sigortalı görünen kişiler davalı işyerinde uzun bir süre çalışmaları görüldüğü halde diğer işçilileri tanımamaları, işyerinin adresini bilmemeleri hayatın olağan akışına aykırı olması, davacı vekili tarafından sunulan ve davalı şirket temsilcisi tarafından hazırlandığı anlaşılan belgede de denetim raporunun haklıi olduğunu, muhasebeci tarafından fazla sayıda ilgisiz kişilerin gösterildiğini, belirterek işyerinde fiilen çalışan kişilerin isimlerini bildirdiği, davacının isminin bu kişiler arasında yer almaması, 5510 sayılı yasanın 59/2 maddesi gereğince kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin aksinin ispat edilemediği gözetildiğinde olması, davacının çalışmalarının gerçek çalışma olmadığı, kurum işleminin doğru olduğu dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    IV- TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece eksik inceleme ve araştırma yapıldığını, SGK raporuna bağlı kalarak hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, ilk derece mahkemesi ve Bam Dairesi kararının usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI :
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, "sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez." Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    VI- ESASIN İNCELENMESİ :
    16.4.2010 tahsis talebine istinaden 5568 gün üzerinden 506 sayılı Yasa kapsamında 01.05.2010 tarihinden itibaren aylık bağlanan davacının, davalı Kurum tarafından yapılan 29.11.2013 tarihli rapor neticesinde, 6.6.2009-31.7.2009 ve 24.9.2009-15.4.2010 tarihleri arası 257 gün bildirim yapılan ... İnş. Mad. Nak. Ltd. Şti. işyerinin hayali olduğunun tespiti üzerine, hizmetlerin iptali neticesinde son 4/1-a kapsamındaki çalışmalarının 1260 günün altına düşmesi neticesinde aylığının iptal edilerek yaşlılık aylığı ve sağlık giderleri yönünden borç çıkarılarak tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır
    Davacı, tarafından çalışmanın gerçek olduğu kurum işleminin iptali, yaşlılık aylığının yasal faizi ile birlikte iadesinin talep edildiği Mahkemece, yapılan yargılamada 29.03.2007-29.4.2008 tarihleri arası bildirim yapılan çalışmaların gerçek olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve Bam Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddine karar verilmiştir.
    Somut olay incelendiğinde; Mahkemece, davacıdan hangi işyerinden ne iş yaptığı sorulmadan, işyerinin varlığı araştırılmadan, komşu bordro tanıkları dinlenilmeden, çelişkili tanık beyanları nazara alınarak eksik inceleme sonucunda karar verildiği anlaşılmaktadır. Öncelikle, davacının isticvab edilerek nerede, hangi işi yaptığı sorulmalı, Kurum denetim raporunda, maden sahası olduğu belirtilen adreste yapılan araştırmada şirket adına kayıtlı ve fiilen işletilen bir maden ocağı olmadığı belirtildiğinden, kolluk marifeti aracığıyla davacının çalıştığını belirtiği işyerinin varlığı araştırılmalı, maden olan işyeri köy/mahalle sınırları içerisinde ise muhtar ve azaların beyanlarına başvurularak işyeri ve davacının çalışması hakkında beyanları alınmalı, maden ocağının işletme ve ruhsatının kime ait olduğu sorulmalı, işyerinin sahte olduğu gerekçesiyle kapsam tarihinden itibaren çalışmalar iptal edildiğinden, detaylı bir araştırma ile komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, hizmetlerinin iptali nedeniyle açılan diğer dosyalardaki davacı ve tanık beyanları denetlenmeli çelişki varsa saptanmalı, sonradan dinlenen tanık beyanları ile daha önce dinlenen tanık beyanları arasında çelişki oluşması halinde, bu çelişki giderilmeye çalışılmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin BAM’a gönderilmesine, oybirliğiyle 26.12.2019 gününde karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi