12. Ceza Dairesi 2016/9475 E. , 2018/806 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Özel hayatın gizliliğini ihlal, kişilerin huzur ve sükununu bozma, hakaret
Hükümler : Beraat
Özel hayatın gizliliğini ihlal, kişilerin huzur ve sükununu bozma, hakaret suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 10.05.2016 tarihli tevdi kararı uyarınca; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından katılanlar vekilinin kişilerin huzur ve sükununu bozma ile hakaret suçlarından dolayı kurulan beraat hükümlerine ilişkin temyizi ile ilgili olarak görüş içeren ek tebliğname düzenlendiği belirlenerek yapılan incelemede:
Katılanlar vekilinin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesi gereğince bir haftalık süre içinde temyiz kanun yoluna başvurabileceği ve 23.10.2014 tarihinde tefhim olunan hükme karşı 30.10.2014 tarihinde elektronik imza ile imzalanarak Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden elektronik ortamda hüküm mahkemesine gönderilen dilekçeyle yapılan temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla, tebliğnamedeki, mahkeme hâkiminin fiziki evrak üzerinde bulunan 31.10.2014 tarihli havalesi dikkate alınarak, süresinde olmadığı düşüncesiyle katılanlar vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiğine dair görüşe iştirak edilmemiştir.
Alt kat komşuları olan katılanları uyarmasına rağmen katılanların apartman girişinde köpek beslemeye devam etmeleri nedeniyle katılanlarla aralarında çıkan uyuşmazlıklar esnasında ve sorunun çözümü konusunda site yönetiminin kendisine yeterli desteği vermediğini düşünen ve yakın tarihte site yönetimi genel kurul toplantısı yapılacağını öğrenen sanığın, yaşanan olaylar ile adli ve idari süreçler hakkında site sakinlerini bilgilendirmek amacıyla hazırladığı ve içeriğinde katılanların muvazaalı olarak boşanmış olup, halen aynı evde birlikte yaşadıklarına, resmi kayıtlarda sitede oturdukları evi yerleşim yeri adresi olarak bildirmemelerinden dolayı kendisinin siteyi onlardan fazla sahiplendiğine, katılan ... ile kendisinin tarafı olduğu İzmir 22. Sulh Ceza Mahkemesinde görülen davanın neticelendiğine ve adı geçen katılana kişilerin huzur ve sükununu bozma, hakaret ve tehdit suçlarından 8 ay 27 gün hapis cezası hükmedilmiş olup, devam eden iki davada da haklılığının tecelli edeceğinden şüphesinin bulunmadığına ilişkin açıklamaların bulunduğu, “Saygıdeğer A. Sitesi Sakinleri,” ibareleri ile başlayıp, “Burada yazdığım hadiselerin hepsi olan olayların kısa bir özetidir. Yazdıklarımından daha fazlası polis olay yeri tutanaklarında, mahkeme dosyasında vardır. İsteyen bütün komşularımıza hepsinden birer kopya verebilirim. Bir cd halinde görsel unsurları da takdim edebilirim.” notuyla son bulan 4 sayfalık yazıyı, site sakinlerine ve site yönetimi genel kurul toplantısına katılan 7-8 kişiye dağıtarak, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişilerin huzur ve sükununu bozma, hakaret suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
Dosya kapsamına ve katılan ... hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma, hakaret, tehdit suçlarından dolayı aleni duruşma sonunda verilip, yaklaşık 4 ay önce kesinleşen sanığın da tarafı olduğu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin mahkeme kararının niteliği ile kesinleşme tarihine göre, şikayete konu 4 sayfalık yazıda, katılanların başkalarınca görülmesini ve bilinmesini istemedikleri, hukuk tarafından gizliliği ve korunması temel bir şahsiyet hakkı kabul edilmiş özel yaşam alanlarına ilişkin bir açıklamaya veya onların onur, şeref ve saygınlıklarını rencide edecek ibarelere yer verilmediği gibi, sanığın ısrarla ve sırf katılanların huzur ve sükunlarını bozma saikiyle de hareket etmediği anlaşıldığından, sanığa yüklenen özel hayatın gizliliğini ihlal, hakaret, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarının yasal unsurlarının somut olayda gerçekleşmediğine dair yerel mahkemenin kabülünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Katılanlar vekilinin eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığa yüklenen özel hayatın gizliliğini ihlal, hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarının yasal unsurlarının oluşmadığının kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında CMK"nın 223/2-a maddesi gereğince beraat hükümleri kurulması gerekirken, aynı Kanun"un 223/2-e maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının ilk paragrafının, “Sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal, hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiillerin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu anlaşıldığından, atılı suçlardan dolayı sanığın CMK"nın 223/2-a maddesi gereğince beraatine,” şeklinde değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.