10. Hukuk Dairesi 2018/3678 E. , 2019/10356 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Kırşehir 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı davalı vekili ve fer’i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddi ile fer’i müdahil Kurum vekilinin istinaf isteminin kabulüne karar verilerek ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili ve fer’i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I- İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin, davalının yanında besicilik faaliyeti kapsamında yapılabilecek her türlü işi yaptığını, davalıya ait tarlaların ıslahı ve bakımıyla ve küçükbaş hayvanlarıyla ilgilendiğini belirterek, 01/01/2000- 05/05/2015 tarihleri arasındaki hizmetinin tespitini talep etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının köy yerinde ikamet eden kendine ait hayvanları ve tarlaları bulunan bu işlerle de uğraşan yine köy yerinde çeşitli şahısların günübirlik işlerinde yevmiye alan köyde iş olunca iş sahiplerinin çağırması üzerine çalışan bir kişi olduğunu, bunun dışında herhangi bir hizmet ilişkisinin söz konusu olmadığını bu nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Fer’i müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde, davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece Mahkemesi tarafından,
“Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile;
Davacının davalıya ait Kırşehir İli Ulupınar Kasabasında bulunan işyerinde; 2010 yılı Şubat ayı için 2 gün, 2010 yılı Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları için ayrı ayrı 15’er gün, 2011 yılı Kasım ve Aralık ayında ayrı ayrı 13’er gün, 2012 yılı için Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları için ayrı ayrı 15’er gün, 2013 yılı için Ocak Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ekim, Kasım, Aralık ayları için ayrı ayrı 15’er gün, 2013 yılı Ağustos ve Eylül ayı için ayrı ayrı 11’er gün asgari ücretle fiilen hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının ve çalışma süresinin sigortalı sayılması gerektiğinin tespitine, fazlaya dair istemin reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, “..Feri müdahil vekilinin istinaf talebi konusunda ise; HMK"nın 297/2. maddesinde; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmü yer almakta olup, bu hükme aykırı olarak infazda tereddüt oluşturacak şekilde yargılama giderinin davada taraf olmayan "davalı Kırşehirspordan tahsili"ne karar verilerek infazda tereddüt oluşturulması isabetsiz bulunduğundan istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle,
“1-Davalı ... vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine,
2 Feri müdahil Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile,
3- Kırşehir 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi"nin 18.10.2017 tarih ve 2015/488 esas ve 2017/803 karar sayılı kararının kaldırılmasına, yerine,
4-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile;
5-Davacının davalıya ait Kırşehir İli Ulupınar Kasabasında bulunan işyerinde; 2010 yılı Şubat ayı için 2 gün, 2010 yılı Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları için ayrı ayrı 15’er gün, 2011 yılı Kasım ve Aralık ayında ayrı ayrı 13’er gün, 2012 yılı için Ocak Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları için ayrı ayrı 15’er gün, 2013 yılı için Ocak Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ekim, Kasım, Aralık ayları için ayrı ayrı 15’er gün, 2013 yılı Ağustos ve Eylül ayı için ayrı ayrı 11’er gün asgari ücretle fiilen hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının ve çalışma süresinin sigortalı sayılması gerektiğinin tespitine, fazlaya dair istemin reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
IV- TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davacının iddiasını ispat edemediğini, tanıklar ve tarafsız bilirkişilerin davacının iddiasını kesin ve net bir şekilde ispat etmediğini, davanın hak düşürücü süreye uğradığını belirterek Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi Kararının bozulması gerektiğini beyan etmiştir.
Fer’i müdahil Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle, usulüne uygun araştırma yapılmadığını belirterek Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının bozulması gerektiğini beyan etmiştir.
V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI ve İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasa"nın Geçici 7. maddesi atfı ile 506 sayılı Kanun’un 79/10 ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9. maddeleridir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Yukarıda belirtilen yasal mevzuat uyarınca, davacının, Mahkemece kabul edilen 2010-2013 zaman aralığında hangi işleri yaptığı, davalının ne kadar tarlası ve hayvanının olduğu, aylara göre hangi işlerin yapıldığı ve ne kadar sürdüğü, her ay ücret alıp almadığı hususları sorulup açıklattırılmalı; Mahkemece, davalının ne kadar arazi ve hayvanının olduğu belirlenmeli, bu bağlamda üzerine kayıtlı taşınmaz mal varlığı araştırılmalı, tarım müdürlüğünden de sorulmak suretiyle davalıya ait hayvan sayısı belirlenmeli; davalının sahip olduğu arazilerinde hangi tür ürünlerin yetiştirildiği, ürünlerin yetiştirilmesinde çalışılan zaman aralığında davalının kendi ve çocukları dışında ne kadar sürede davacının hizmetine ihtiyaç duyulduğu belirlenmelidir. Ayrıca 5510 sayılı Kanunun 6. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendi uyarınca günübirlik süreksiz işlerde çalışanların hizmet akdi kapsamında sayılmayacağı da gözetilerek, gerektiğinde eski tanıklara başvurmak veya bu hususta yeniden tanık araştırması yapmak suretiyle çalışmanın kapsam ve süresi belirlenmeli ve tüm deliller toplandıktan elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı ve fer"i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.