11. Hukuk Dairesi 2019/1504 E. , 2020/33 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 30/11/2017 tarih ve 2014/210-2017/882 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin kanuni halef sıfatıyla davacı TMSF vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili; müvekkili şirketi ticari teamüllere uygun olarak ve basiretli bir tüccar gibi yönetmesi gereken davalı yöneticilerin, dava dışı ... Hidroelektrik San. İşl. A.Ş."den sağladıkları fonları, şirketin işletme sermayesi ihtiyacı için ve rantabl bir şekilde kullanmaları gerekirken, hisseleri ... aile fertlerinin ve diğer grup firmaların ellerinde bulunan, mali durumları bozuk, hiç temettü geliri sağlamayacaklarını bildikleri, halen ise TMSF yönetim ve denetiminde bulunan ve davacı şirketin de dahil olduğu ... Grubuna bağlı kuruluşların iştirak hisselerini satın almak için kullandıklarını, bu şekilde gerçekte öz kaynakları dahi bulunmayan şirketin ödeyemeyeceği bir borç yükü altına sokulurken aynı zamanda bu fonlar ile sağlayabileceği muhtemel gelirlerden de mahrum bırakıldığını, şirket aktiflerinde azalışa neden olunarak şirketin kasıtlı olarak zarara uğratıldığını, denetim kurulu üyelerinin de TTK"nın 353/3, 354 ve 359. maddelerinin kendilerine yüklediği kontrol ve uyarı görevini yapmadıklarını, büyük çoğunluğu ... grubuna dahil faaliyet gösteren kuruluşlarda personel olan yönetim ve denetim kurulu üyesi olan davalıların şirketi gayri faal tutmaları nedeniyle zarara uğrattıklarını, örtülü kazanç/sermaye aktarımın söz konusu olduğunu ileri ./..
sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 10.000,00 TL’lik zararın avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiş, 29.05.2008 tarihli ıslah beyanıyla talebini 957.658,45 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı ..., ... ve ...; husumet ve zamanaşımı itirazlarında bulunarak, sorumluluklarının bulunmadığını, zararın oluşmadığını, yapılan işlemlerin dönemlerine göre değerlendirilmesi gerektiğini, ibra edildiklerini, kendilerinin o tarihte ... Grubu personeli olarak çalıştıklarını ve yönetici olarak şirketin yaptığı işlemleri denetlemelerinin fiilen imkansız olduğunu savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Davalı ...; husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak 31.05.2006 tarihine kadar davacı şirketin de dahil olduğu grup şirketlerde çalışan bir personel olduğunu, davacı şirket ile diğer grup şirketlerde yapmış olduğu yönetim kurulu üyeliği, deneticilik ve şirket ortağı görevlerinin kaydi bir görev olduğunu ve bu görevi aleyhine dava açan yönetici ve deneticilerin emri altında yürüttüğünü, davacılar tarafından çok sonra yapılan kasa sayımı uyarınca dava açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, fiilen olmayan ancak sadece kayden gözüken kasa işlemlerinden kimsenin sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; zamanaşımı ve husumet itirazında bulunarak şirket yöneticiliği görevinin kağıt üzerinde olduğunu, halen yönetici ve denetici olan kişilerin emrinde çalışmakta olduğunu, şirket yapısı bakımından fiilen var olmayan ancak kayıt anlamında gözüken bir miktarın, sorumlu olmayan kişilerden vesayet makamı olan TMSF’nin imkanları kullanılarak istenilmesinin hukuk düzeninin himaye etmeyeceğini, sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; bozma sonrası alınan bilirkişi raporları dikkate alınarak davacının 25.06.2003 ve 03.07.2003 tarihlerinde dava dışı ... A.Ş.’den sağladığı kaynaklardan, o tarihte yönetim kurulu üyeleri olan davalılar ..., ... ve Hakan Tandoğan tarafından alınan kararlar doğrultusunda, diğer şirketlerin hisse alımlarının gerçekleştiği, hisse alımı gerçekleştirilen şirketlerden ...Holding A.Ş, ...Çelik San. A.Ş, ...Çimento San. T.A.Ş"nin hisse alım tarihlerinde sermayelerini tamamen yitirdiği ve borca batık durumda oldukları, diğer şirketlerin ise ödenmiş sermayesinin yasal sınırlar içinde korunmuş olmasına rağmen nominal değerinin altında olup nominal değerinde satın alınmakla yönetim kurulunca verilen işbu kararlar dolayısıyla davacı şirketin zarara uğratıldığı, genel anlamda grup şirketlere sermaye aktarımı yapıldığının sabit olduğu, bir an için davacı şirketin mal varlığında azalma meydana gelmediği ileri sürülse de dava dışı ... A.Ş.’den sağladığı kaynaktan hiçbir şekilde kâr elde edemediği, özkaynakları tükenmiş ticari faaliyeti olmayan grup şirketlerine kaynak aktarımı yapıldığı ve dava dışı ... A.Ş.’ye borçlanılmak suretiyle zarar verildiği, zararın varlığının bu şekilde tespit edildiği ve yönetici davalıların 6762 sayılı Yasa"nın 309. maddesi uyarınca sorumlu oldukları, her ne kadar bilirkişiler tarafından denetçilere yüklenecek kusur bulunmadığı mütalaa edilmiş ise de denetçilerin de zarar veren işlemlerden sorumlu oldukları, ispat külfeti üzerlerinde olan davalıların kusurlu olmadıklarını, verilen karar ve yapılan işlemlerle şirketin zarara uğratılmadığını ispat edemedikleri, zararın bilirkişi ek raporuyla saptanan 698.096,00 TL olduğu, davalı ... yönünden dava takip edilmediği gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne, 10.000,00 TL’nin dava tarihi, 688.096,00 TL’nin ıslah tarihi olan 02.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılar ..., ..., ... ve ...’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacılar (TMSF) vekili temyiz etmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar (Kanuni Halef sıfatıyla TMSF) vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-) Dava, davacı şirketin yönetim kurulu üyesi ve denetçisi olan davalıların davacı şirkete ait kaynakları ... Grubu şirketlerinin hisselerini almak suretiyle tükettikleri ve bu şekilde davacı şirketi zarara uğrattıkları iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkin olup mahkemece, davalı ... dışındaki davalılar yönünen kabul edilen miktarın 10.000,00 TL’sine dava tarihinden, bakiye 688.096,00 TL’sine ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizine hükmedilmiş ise de; dava dilekçesinde hükmedilecek tazminata zarar tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş olmakla dava konusu tazminat taleplerine ilişkin zarar kalemlerinden dava dışı ...Holding A.Ş., ...Çelik San. A.Ş. ve... Holding A.Ş.’den hisse alınarak oluşan toplam 454.636,00 TL zararın 25.06.2003 tarihinde, dava dışı Standart Holding A.Ş. ve ...Çimento A.Ş.’den hisse alınarak oluşan toplam 243.460,00 TL zararın 03.07.2003 tarihinde vuku bulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, talep edilen tazminata dayanak zarar kalemlerinden her birinin, dava dışı şirketlerden, yukarıda belirtilen hisse alım tarihleri itibariyle oluştuğu kabul edilerek, anılan zararların vuku bulduğu tarihlerden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken, yukarıda yazılı şekilde dava ve ıslah tarihleri dikkate alınarak avans faizine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiş ise de, anılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK 438/7 maddesi uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar (Kanuni Halef sıfatıyla TMSF) vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın hüküm kısmının 2. bendinde yer alan “...10.000,00 TL nin dava tarihi 22.12.2006 tarihinden, 688.096,00 TL’nin ıslah tarihi 02.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte...” kısmının çıkarılarak yerine “454.636,00 TL’nin 25.06.2003 tarihinden, 243.460,00 TL’nin ise 03.07.2003 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faiziyle birlikte” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle davacılar (Kanuni Halef sıfatıyla TMSF) yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.