2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8599 Karar No: 2017/14974
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/8599 Esas 2017/14974 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2016/8599 E. , 2017/14974 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 20.12.2017(Çrş.) Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesine göre; boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanma kararı verilir. Ret kararının kesinleşmesinden başlayarak geçen üç yıl zarfında ortak hayatın yeniden kurulmuş olduğunun kabul edilebilmesi için, tarafların bu amaçla bir araya gelmiş ve birlikte yaşamış olmaları, evlilik birliğinin, amacına uygun olarak tesis edilmiş olması, bunun da delillerle duraksamasız olarak ispatlanmış bulunması gerekir(Dairemizin, 11.07.2012 gün ve 2012/690 E. 2012/19470 K. sayılı kararı). Somut olayda, davacı erkeğin 17.04.2008 tarihinde açtığı boşanma davası reddedilmiş ve ret kararı 27.10.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Temyize konu dava ise, 10.11.2014 tarihinde açılmıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden,Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan üç yıllık süre dolmuştur. Kesinleşen önceki ret kararından sonra, tarafların ortak hayatı yeniden kurmak amacına yönelik olarak bir araya geldikleri kanıtlanamamıştır. Dolayısıyla, Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde aranan tüm koşullar oluşmuştur. Mahkemece, davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru olmayıp, temyiz edilen hükmün bozulması gerekir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.