21. Hukuk Dairesi 2015/825 E. , 2015/4744 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici nedenlere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalının iş kazasından sürekli iş göremezliği nedeniyle iş göremezlik oranının tespiti ile maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairmezin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının sürekli iş görmezlik oranını % 65 olduğunun tespitine ve 313.332,22 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren davalı ..."den tahsiline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacının kesinleşen sürekli iş göremezlik oranının % 65 olduğu, zararlandırıcı olayın meydana gelmesinde davalı işverenin % 70, davacı işçinin % 30 oranında kusurlarının bulunduğu, hükme esas 04.09.2014 tarihli bilirkişi hesap raporunda davacının dönem zararları toplamından Kurumca ödenen fiili ödeme ve geçici iş göremezlik ödeneğinin rücuya tabi kısmının tenzili ile 313.332,22 TL karşılanmamış zararı bulunduğunun belirtildiği, Kurumun 18.12.2013 havale tarihli yazı cevabında davacıya iş kazası nedeniyle bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin 82.644,02 TL olduğu, davacıya yaşlılık aylığı bağlanması nedeniyle 506 sayılı yasanın 92. maddesi tatbik edilerek iş kazası sigorta kolundan bağlanan gelirinin yarıya indirildiği ve bu süreye kadar davacıya 36.229,54 TL fiili ödemede bulunulduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
... ... Kurumu tarafından karşılanmayan zararların ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
Adalet Komisyonu"nun 55. madde gerekçesine göre; “... ... ödemelerinin, denkleştirme(indirim) işlevi görebilmesi, onun sorumluluğu doğuran olaya sebebiyet verenlere rücu edilebilmesine bağlıdır. Bu kural gereği; rücu edilemeyen ... ... ödemeleri, teknik arıza ve tam kaçınılmazlık hallerindeki ödemeler, bu tazminatlardan indirilemez. Bağlanan gelirlerin, işçinin kusuru ve kaçınılmazlık gibi nedenlerle rücu edilemeyen kısmı da indirilemez. Bir kısmı rücu edilemeyen miktar dahi denkleştirilemeyeceği gibi, zarar görenin kusuruna(müterafık kusura) yansıyan ... ... ödemeleri, tahsis tarihinden sonra meydana gelen ... ... ödemelerindeki artışlar, kısmi kaçınılmazlık ve teknik arıza halindeki ödemeler ve benzerleri rücu edilemediğinden bu miktarlar dahi denkleştirilemez.”
Öte yandan, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 2. maddesine göre “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır”.Dairemizin ve giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşleri, Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici işgöremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir. Kaldı ki, 6098 sayılı Kanunun 55. maddesi de emredici bir hükme yer verdiğinden gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın tüm fiil ve işlemlere uygulanmalıdır.
Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, davacıya bağlanan gelirin 506 sayılı yasanın 92. maddesi tatbik edilerek yarıya indirildiği anlaşıldığından, gelirlerinin birleştirildiği tarihteki ilk peşin sermaye değerinin rücuya tabi kısmının hesap raporunda tespit edilen zarar miktarından indirilerek sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı şekilde zarar tutarından Kurum gelirlerin eksik indirilmesi ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle, BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."e iadesine 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.