Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8028
Karar No: 2015/7639
Karar Tarihi: 27.11.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/8028 Esas 2015/7639 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/8028 E.  ,  2015/7639 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi


Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin, 621.270,20 TL tutarındaki senede bağlı alacağının müflis şirketin iflas masasına kaydı için yaptıkları başvurunun haksız olarak reddedildiğini, bu senedin, müvekkilinin uzun yıllar üst düzey şirket yöneticisi olması nedeniyle doğan hakları ile kazanç payları, ücreti, kâr payı gibi alacaklarının karşılığı olarak ve bunun yanında ortaklıktan ayrılması sırasında paylarını devir alan ve şirketi tek başına temsile yetkili ortak tarafından kendisini avalist olarak göstermek suretiyle verildiğini, öte yandan, davalı ..."ın 100.932,64 TL tutarındaki alacağı reddedilmiş iken bu kez 618. sırada ve üstelik 1. derecede kabul edildiğini, benzer durumda olan müvekkilinin ise farklı muameleye tabi tutulduğunu ileri sürerek, müvekkilinin 621.270,20 TL tutarındaki alacağının, davalı ...."a ödenmesi öngörülen payla sıra cetveline kaydını, sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresi temsilcisi, talebin dayanağı olan senedin tek başına alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin alacağının işçi alacağı olduğunu, davacının itirazının yasal dayanaktan yoksun bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, müflis şirketin eski yönetim kurulu üyesi olan davacının, alacağının varlığını birbirini doğrulayan ve sonradan düzenlenmesi mümkün olmayan belgelerle ispatlayamadığı, alacağı dayanağı olan senedin her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğu, bu senedin muvazaalı olarak düzenlendiği sonuç ve kanaatine varıldığı, her ne kadar müflis şirketin bir kısım borçlarının kendi malvarlığından ödendiğini iddia etmiş ise de, bu ödemelerine ilişkin 356.768,97 TL tutarındaki alacağının iflas masasına kaydedilmiş olduğu, ayrıca müflis şirketin borçlarından dolayı şahsi malvarlığı üzerine konulan hacizlerin kaldırıldığı ve ... tarafından düzenlenen ödeme emirlerinin iptal edildiği, davalı ...."ın alacağının sıra cetvelindeki kaydının terkini istenilmiş ise de, adı geçen davalının alacağının mahkeme kararına dayalı işçi alacağı olduğu, davalının bu alacağı için icra takibi başlattığı, söz konusu alacağın mahkeme kararına dayalı olması nedeniyle sıra cetveline kaydedildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kayıt kabul ve kayıt terkin istemine ilişkindir.
İİK"nın 234/1. maddesi, "iflas idaresi sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları 166. maddenin 2. fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder." hükmünü içermektedir. İflas idaresinin, sıra cetveli ile birlikte, sıra cetveli ile ilgili olan bütün bilgileri (deliller, diğer belgeler) de iflas idaresine vermesi gerekir. Bundan sonra, iflas idaresi, sıra cetvelinin iflas dairesine verildiğini ve orada alacaklıların ve (mülkiyet dışındaki) istihkak iddiası sahiplerinin incelemesine hazır olduğunu ilan eder. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013, İkinci Baskı, Ankara, sh. 1327.) Bu itibarla, yapılacak ilanda iflas sıra cetveline de yer verilmesine gerek bulunmayıp, iflas işlemlerinin yürütüldüğü iflas dairesi ve dosya numarası belirtilerek, sıra cetvelinin alacaklıların incelemesine hazır bulunduğunun belirtilmesi yeterlidir. İİK"nın 235/1. maddesinin ilk iki cümlesi "Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur." hükmünü içermektedir. İİK"nın 234/2. madde hükmü uyarınca yapılan tebligat bilgi verme mahiyetinde olup, dava açma süresi bu tebligat ile başlamaz. Bu madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, iflas sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup, bu süre kural olarak sıra cetvelinin İİK"nın 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar. Eğer davacı aynı Kanun"un 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır. Bu itibarla sıra cetvelinin hangi tarihte hangi gazetede yayınlandığının tereddüde yer bırakmayacak şekilde açıklıkla belirtilmesi ve davacının tebliğe elverişli adres bildirip, gerekli avansı yatırıp yatırmadığının net olarak bilinmesi şarttır.
İflas Dairesi"nin 06.05.2014 havale tarihli yazısında, davacı alacaklı vekilinin, iflas sıra cetvelinin tebliği için adres bildirdiği ancak, bu hususta herhangi bir masraf avansı vermediği bildirilmiş ve sıra cetvelinin ilan edildiği gazete örnekleri gönderilmiştir. Dosya arasında bulunan masaya başvuru dilekçesinde, dilekçe ekinde tebligat için masraf verildiği belirtilmemiştir.
Somut olayda, sıra cetveli son olarak 08.08.2012 tarihinde ""Sözcü"" Gazetesi ile Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmiş olup, yapılan ilanların yukarıda belirtilen koşulları taşıdığı, davanın, İİK"nın 235/1. madde hükmü uyarınca son ilan tarihi olan 08.08.2012 tarihinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre geçirildikten sonra 29.08.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK"nın 104. maddesi “Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır.” hükmünü içermektedir. HMK"nın 104. maddesine göre bitmesi adli tatile rastlayan sürelerin yedi gün daha uzatılmış sayılması, sadece, adli tatilde bakılamayacak olan iş ve davalara ilişkin olup, HMK"nın tayin ettiği süreler içindir. Başka kanunların, özellikle maddi hukuka ilişkin kanunların tayin ettikleri hak düşürücü süreler ile zamanaşımı sürelerinin bitmesi adli tatile rastlarsa, bunların adli tatilin bitmesinden itibaren yedi gün daha uzatılmış sayılmasına imkân yoktur.(Bkz. Prof.Dr. Baki Kuru, "Hukuk Muhakemeleri Usulü" 6. Baskı Cilt: 5, sh. 5508 vd.) Dairemizin 16.04.2014 tarih ve 2013/8984 E.,2014/2998 K. sayılı ilamı da bu yöndedir. Somut olayda,temyiz tarihi itibariyle yürürlükte olan 6100 sayılı HMK"nın 103/1-e bendi uyarınca bu davalar adli tatilde görülebileceğinden, temyiz süresi adli tatilde işlemeye devam ettiği gibi, dava açma süresi İİK"nda düzenlendiğinden, adli tatilde işlemeye devam eder,adli tatil bitiminden 7 gün sonrasına uzamaz.
HMK"nın 115/2. maddesi uyarınca mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda, kayıt kabul ve kayıt terkine ilişkin davanın hak düşürücü süre içinde açılmış olmasına ilişkin özel dava şartının noksanlığı gerekçesiyle HMK"nın 114/2 ve 115/2. madde hükümleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek kalmaksızın, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca hükmün gerekçesi değiştirilerek, hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm fıkrasının aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1. bendindeki "davanın" ibaresinden sonra, "HMK"nın 114/2 ve 115/2. madde hükümleri uyarınca usulden" ibaresi eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi