5. Hukuk Dairesi 2020/5278 E. , 2020/11698 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 14/01/2020 gün ve 2019/7924 Esas – 2020/269 Karar sayılı ilama karşı davacı idare ve bir kısım davalılar (... vd.) vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davanın kabulüne dair karar, bir kısım davalılar vekilinin temyizi üzerine düzeltilerek onanmış; bu karara karşı, davacı idare ile bir kısım davalılar vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, bir kısım davalılar vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK’nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir. Şöyle ki;
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından;
Bir kısım davalılar vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 14/01/2020 gün ve 2019/7924 Esas – 2020/269 Karar sayılı düzeltilerek onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, bir kısım davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7139 sayılı Yasa ile değişik 10/9 maddesi uyarınca bozma kararı sonrası oluşan fark bedele işletilecek yasal faizin bitiş tarihinin kararın kesinleşme tarihi olması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi,
2)Mahkemece ilk karar ile hüküm altına alınan bedelin davalıya ödendiği anlaşıldığından, infazı mümkün olmayacak şekilde kıymet taktir raporundaki bedelin ödenmesine, bakiye bedelin karar kesinleştiğinde ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi,
3)Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a-1 nolu bendinden (son karar tarihi olan 04/12/2018) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (kararın kesinleşme) kelimelerinin yazılmasına yazılmasına,
b-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3 nolu bendinin hükümden çıkartılmasına yerine (İlk kararla hüküm altına alınmış olan 1.450.522,88-TL"nin ödenmesine karar verilmiş olduğundan, bozma sonrası belirlenen toplam kamulaştırma bedelinden ilk karar ile hüküm altına alınan bedelin mahsubu ile bulunan ve davacı idarece bloke edilmiş olan 215.437,70-TL bedelin üçer aylık vadeli mevduat hesabında nemalandırılarak karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine,) cümlesinin yazılmasına,
c-8 nolu bendinin hükümden çıkartılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalılardan ... vd."den peşin alınan karar düzeltme ve temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, davacı idareden peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, H.U.M.K’nun 442. maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 450,00-TL. para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine, 23/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.