22. Hukuk Dairesi 2017/14223 E. , 2018/17020 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işverene ait işyerinde 2010 yılı Ocak ayında çalışmaya başladığını ancak sigortasının Nisan ayında yapıldığını, 17/09/2013 tarihine kadar çalıştığını, 2013 yılı Temmuz ayında yıllık izin istediğini, izin dönüşünde kendisini işten çıkarmış gibi gösterdiklerini öğrendiğini, izinli olduğu bir dönemde çıkış verilmiş olması sebebi ile işverene güveni kalmadığını ve işyerinde çalışmak istemediğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ve yıllık ücretli izin alacağını talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının 26/07/2013 tarihinde istifa etmek sureti ile işten ayrıldığını, kalifiye eleman olması sebebiyle tekrar 17/08/2013 tarihinde işe alındığını, bir ay kadar çalıştıktan sonra 17/09/2013 tarihinden sonra bildirimde bulunmadan işe gelmemeye başladığını, davacıyı işe dönmesi için ikna etmeye çalıştıklarını, işvereninin kaybetmek istemediği bir işçiyi yıllık izne gönderme bahanesi ile işten çıkarmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının beyanlarının çelişkili olduğunu, davacının iş akdine devamsızlığı nedeniyle haklı sebeple son verildiğini, bu sebeple kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının şartlarının oluşmadığını, yıllık ücretli izin alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığı, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı, tanık beyanlarına göre yıllık izinlerini kullandığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının iş sözleşmesini feshetmesinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı noktasında uyuşmazlık mevcuttur.
Dosya içerisinde bulunan ... kayıtlarına göre, davacının davalıya ait işyerinde çalışması 07.04.2011-31.07.2013 ve 17.08.2013-27.09.2013 tarihleri arasındadır. Davalı işverence 31.07.2013 tarihinde iş akdinin son bulma nedeni ..."ya istifa olarak bildirilmiştir. Davacı, davalı işverence ücreti de ödenerek yıllık izne çıkarıldığı dönemde ..."ya çıkış bildirilmiş olduğunu, bu nedenle iş akdini haklı olarak feshettiğini öne sürmüştür. Davalı işverence, davacının 31.7.2013 tarihinde işten ayrıldığı, 17.08.2013 tarihinde ise yeniden işe başladığı savunulmuştur. Taraf tanık anlatımları davacının yıllık ücretli izin kullandıktan sonra bir müddet çalışıp sonra işten ayrıldığı yönündedir. Davalı tanıklarından ..., 31.7.2013-17.08.2013 tarihleri arasında çalışmamasına rağmen davacının ücretinin ödenmiş olduğunu beyan etmiş olup bu beyanda davacının kendisine çıkış bildirilen süre için de ücret ödemesi yapıldığı beyanı ile uyumludur. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, taraf tanık anlatımları ve 31.07.2013 tarihinde işverence işten ayrılma nedeni ..."ya istifa olarak bildirilmiş ise de yazılı bir istifa dilekçesi bulunmaması dikkate alındığında davacının 31.7.2013 -17.08.2013 arası çalışmaya devam ediyor olmasına rağmen ..."ya davacının çalışma gününün eksik bildirildiği bu nedenle işçinin iş akdine haklı olarak son verdiği kabul edilerek kıdem tazminatının hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasındaki diğer bir uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı kıdemine göre 28 gün yıllık ücretli izne hak kazanmış olup, dosya içerisinde davacının yıllık ücretli izin kullandığını gösteren bir belge bulunmamaktadır. Mahkemece tanık beyanlarına göre davacının yıllık ücretli izinlerini kullandığı kabul edilmiş ise de, izinlerin kullandırıldığını ispat işverene ait olup işveren bu yükümünü imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu nedenle tanık beyanları ile sonuca gidilmesi doğru bulunmamıştır. Davacı, yıllık ücretli izinde olduğu dönemin işverence çıkış olarak bildirildiğini, kendisine bu dönem için elden 480,00 TL ödeme yapıldığını belirtmiştir. Bu beyan kendisini bağlayacağından, davacının 28 gün karşılığı yıllık ücretli izin alacağı net olarak hesaplanarak elden ödenen 480,00 TL miktarın mahsubu ile varsa bakiyenin hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.