Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4436
Karar No: 2017/6706
Karar Tarihi: 29.11.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/4436 Esas 2017/6706 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/4436 E.  ,  2017/6706 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/10/2015 tarih ve 2014/71-2015/938 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı ..."in arkadaş olduklarını, müvekkilinin teklifi ile davalı şirketi kurduklarını, mevcut görevleri nedeniyle şirketin ..."ın babası olan diğer davalı ... adına tescil edildiğini, ayrıca şirketi yönetmesi için yine davalının yakın arkadaşı ..." in şirkete %1 hissedar yapıldığını, gerçek ortak ve kurucuların müvekkili ve davalı ..."ın olduğunu, müvekkilinin üretilecek ürünün patentini aldığını, web sitesini kendi adına tescil ettirdiğini, logosunu hazırlattığını, emek harcadığını, 250.000 TL masraf yaptığını, tarafların şirketin eşit ortağı olmayı hedeflediklerini, taraflar arasındaki ilişkinin kopması üzerine müvekkilinin şirketten dışlandığını, şirket gelirlerinden müvekkiline ödeme yapılmadığını, kârın yarısının müvekkiline ait olduğunu belirterek davalı şirketin %50 hissesinin müvekkili adına tesciline, bu talep kabul görmediği taktirde ödenen 250.000 TL" nin ve şirketin özvarlık, marka değeri ve kârından şimdilik 50.000 TL"nin, toplamda 300.000 TL"nin davalılardan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davacının müvekkili ..."ın söz konusu dönemde erkek arkadaşı olup ortaklık ilişkisinin bulunmadığını, davacının ilişkilerinin bitmesini hazmedemediğinden müvekkillerine zarar vermek ve haksız kazanç elde etmek amacıyla iş bu davayı açtığını, taleplerin net olmadığını, müvekkillerine karşı dava açma yetkisi ve taraf sıfatı olmadığını, davacının 300.000 TL maddi katkıda bulunduğu iddiasının hayal ürünü olduğunu, ortaklık ilişkisinin tanıkla ispat edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bilirkişi tarafından şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede, şirketin kurulduğu tarihten bu yana hiç kâr elde edemediği, sürekli zarar ettiği, dava tarihine en yakın olan 31/12/2013 tarihli bilançosuna göre şirketin öz varlığının (-) 410.021,80 TL olduğu, şirketin borcunun büyük bir kısmının ortaklara olan borç şeklinde olduğu, davacının davalı şirkette aslen ve devren pay sahibi sıfatına sahip olmadığının görüldüğü, davacı şirketin kuruluşunda ve sermaye artırımında sermaye taahhüt ederek pay sahibi olmadığı, limited şirkete hizmet edimlerinin, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacakların sermaye olarak konulmasının mümkün olmadığı, davacı vekilinin 29/09/2014 tarihli duruşmada; müvekkilinin davalı şirketin ticari kayıtlarında resmi olarak bir hissesinin olmadığını kabul ettiği, aynı duruşmada; “müvekkilinin şirkete fiilen çalışarak destek verdiğini, bu aşamada adi ortaklık anlamında alacağının değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürdüğü, elektronik posta yazışmaları incelendiğinde davacının, davalı şirketin işlerine katkı sağlamak maksadıyla birtakım araştırmalar, çalışmalar ve yönlendirmeler yaptığı ve bu durum uzun bir dönem zarfında süreklilik arz etmekte olup, maddi bir katkısının söz konusu olmadığı, elektronik posta yazışmalarından davacının, davalı şirket tüzel kişilik kazanmadan önce ve sonra bu iş için bir takım çalışmalar yaptığı, mesai harcadığı ve aralıklı olsa da emeğini sarf ettiği, davacının bu çalışmalarından ötürü davalı şirketten hizmet bedeli adı altında alacaklı olup olmadığı tartışılabileceği, ancak davacının davada bu hususları talep etmediği, davalı şirketin % 50 oranındaki hissesinin davacı adına tescili ile davacıya kurucu ortak sıfatının kazandırılması mümkün görülmediği, davacı 250.000 TL"sini nakit olarak ödediğini ispat edemediği, davalı şirketin öz varlıklarının, marka değerinin ve elde ettiği tüm kazanımların yarısının bedeli olarak şimdilik kaydıyla 50.000.-TL"si istemişse de, bu talebin de dayanağının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 29/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi