11. Hukuk Dairesi 2016/4953 E. , 2017/6704 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/12/2015 tarih ve 2014/464-2015/375 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekil, müvekkili firmanın uzun yıllardan beri “...” markasını kullandığını, "..." markasının tescili için 12.04.2012 tarihinde başvuruda bulunduğunu, başvurunun ilanına davalı şirket tarafından itiraz edildiğini, itirazının YİDK tarafından kabul edildiğini ve başvurunun reddedildiğini, 2012/34539 sayılı "..." ibareli markanın redde mesnet ... ve "... ..." markaları ile ne görsel, ne işitsel ne de kavramsal açıdan benzer olmadığını, davalının kötü niyetli olarak içinde "..." ibaresi geçen markaları tekeline almaya çalıştığını, marka kelimelerinin ve logoların farklı olduğunu, "..." ve "...", "... ..." markaları arasında benzerlik ve iltibas ihtimali bulunmadığını, markaların hitap ettiği alıcı kitlesinin farklı olduğunu, müvekkilinin sadece tesettür giyim üzerine yoğunlaştığını, davalının ise tesettür giyim üretmediğini, kötü niyetle müvekkili markasının tescilini engellemeye dönük olduğunu iddia ederek "...NE" markasının tesciline, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket, müvekkilinin "..." markasının 2004 41488 sayı ile TPE nezdine tescili yanında 19.11.2009 tarihinde 1017576 tescil numarasıyla ... Protokolüne göre de 25. sınıfta tescilli olduğunu, müvekkilinin tekstil piyasasında üretim ve satış faaliyeti yürüttüğünü, davacının "..." marka başvurusunun, müvekkilinin "..." markası ile aynı/aynı tür malları kapsadığını, YİDK kararı ile marka başvurusunun haklı biçimde reddedildiğini, her iki firmanın da hedef kitlesinin kadınlar olduğunu ve bu durumun karıştırılma ihtimalini arttırdığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı markasının kapsadığı 25 ve 35. sınıfa dahil mal ve hizmetlerin davalı markasının kapsadığı mal ve hizmetlerle aynı/aynı tür veya benzer olup olmadığı değerlendirildiğinde, davalının 2009/26446 sayılı "..." ibareli markasının 35. sınıftaki genel perakendecilik hizmetleri üzerinde, 2011/97479 sayılı "..." ibareli markasının 35. sınıfta “iç-dış giyim, ayak ve baş giysilerinin” satışına ilişkin perakendecilik hizmetleri üzerinde, 2005/23096 sayılı "... ..." ibareli markasının ise 25 sınıftaki “iç-dış giyim, ayak ve baş giysileri” emtiası üzerinde tescilli olduğu, yani markaların emtia listeleri aynı/aynı tür hizmetlerden oluştuğu, alıcıların "..." markasını almak isterken, markaların bağlantılı olduğunu düşünerek "..." markasını alabilecekleri, açıklanan sebeplerle taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında “karıştırılma ihtimali” ve davacı başvurusu yönünden tescil engeli bulunduğu, YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 29/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.