14. Ceza Dairesi 2016/1995 E. , 2016/2794 K.
"İçtihat Metni"Reşit olmayan kimseyi zorla kaçırıp alıkoyma suçundan sanık ..."ün, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 430/1, 65/3, 433, 59. maddeleri uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.07.1996 gün ve 1996/68 Esas, 1996/166 sayılı Kararını müteakip, hükümlünün memnu haklarının iadesi talebi üzerine, hükümlünün Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne başvurması gerektiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine ilişkin, ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.12.2014 gün ve 2014/1511 D. İş sayılı Kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre, 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 6290 sayılı Kanun ile değişik 12’nci maddesi gereğince arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren arşivden silinme süresinin hesaplanacağı, somut olayda ilk derece mahkemesince hükümlünün talebiyle ilgili 5352 sayılı Kanunun Geçici 2/3 maddesi uyarınca Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne başvurması gerektiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmakla, her ne kadar sanık hakkındaki mahkûmiyet kararında her hangi bir hak yoksunluğu yer almasa da sanık hakkında adli sicil arşiv kaydının bulunmasının yasaklanmış hak kavramına dahil olduğu, 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 13/A. maddesinin "(3) Yasaklanmış hakların geri verilmesi için, hükümlünün veya vekilinin talebi üzerine, hükmü veren mahkemenin veya hükümlünün ikametgâhının bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkemenin karar vermesi gerekir. (4) Mahkeme bu husustaki kararını, dosya üzerinde inceleme yaparak ya da Cumhuriyet savcısını ve hükümlüyü dinlemek suretiyle verebilir. (5) Yasaklanmış hakların geri verilmesi talebi üzerine mahkemenin verdiği karara karşı, hükümle ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanununda öngörülen kanun yoluna başvurulabilir." şeklinde olduğu nazara alındığında, hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından mahkemesince yapılacak değerlendirmede sanığın hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate ulaşılması durumunda yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi gerektiği gözetilerek talebin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması
lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 05.01.2016 gün ve 94660652-105-23-13958-2015-E.139/363 sayılı Kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53"üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan hak yoksunlukları, aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca hapis cezasının infazının tamamlanmakla sona ereceği, yine 53’üncü maddenin beşinci ve altıncı fıkralarında yer alan hak yoksunluklarının ise cezanın tümüyle infazından itibaren başlayıp hükümde belirtilen sürenin sonunda ortadan kalkacağı hüküm altına alınarak, süreli bir hak yoksunluğu öngörülmüştür. Bu sebeple 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda memnu hakların iadesi veya yasaklanmış hakların geri verilmesi kurumuna yer verilmemiştir.
Türk hukukunda bütün hak yoksunlukları, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer almamaktadır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışında da örneğin; 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 76" ncı maddesi ile 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 11" inci maddesinde de hak yoksunluğu hali yer almaktadır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 76" ncı maddesinde ve 2839 sayılı Kanunun 11" inci maddesinde öngörülen hak yoksunluğunun 5237 sayılı Kanunun 53" üncü maddesinde olduğu gibi cezanın infaz edilmesiyle ya da infazdan sonra hükümde belirtilen sürenin geçmesiyle sona ereceği yönünde bir düzenleme de bulunmamaktadır.
765 sayılı Türk Ceza Kanununun yürürlükten kaldırılarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu yürürlüğe girdiğinde, hukukumuzda bazı hak yoksunluklarının süreli olmasına rağmen, bazı hak yoksunlukları süresiz olarak devam edeceği gibi bir durum ortaya çıkmış, Kanun koyucu Adli Sicil Kanununa bir hüküm eklemek suretiyle ortaya çıkan sorunu gidermiştir. Bu husus anılan Kanunun 13/A maddesinin gerekçesinde “ 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki çeşitli kanunlardaki süresiz hak yoksunluğu doğuran bu hükümlere rağmen, yasaklanmış hakların geri verilmesi yolunun kapalı tutulması, uygulamada ciddi sorunlara yol açacaktır. Bu sorunların çözümüne yönelik olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki çeşitli kanunlardaki kasıtlı bir suçtan dolayı belirli süreyle hapis cezasına veya belli suçlardan dolayı bir cezaya mahkûm olan kişilerin süresiz olarak kullanmaktan yasaklandıkları hakları tekrar kullanabilmelerine imkân tanıyan bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.” şeklinde ifade etmek suretiyle ortaya koymuş, Adli Sicil Kanununun 13/A maddesinde, “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir.” şeklinde belirtilmiştir.
Yapılan bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, 5237 sayılı Kanunun 53/1. maddesinde yer alan hak yoksunlukları aynı maddenin 53/2. maddesinde cezanın infazıyla ortadan kalkmakta iken, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışında yer alan ve belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağlı hak yoksunluklarının giderilmesi, örneğin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 76" ncı maddesinde ve 2839 sayılı Kanunun 11" inci maddesinde yer alan hak yoksunluğu ancak yasaklanmış hakların geri verilmesiyle mümkün olabilecektir.
Her ne kadar hükümlü ... hakkındaki 04.07.1996 tarihli mahkûmiyet kararında hükmolunan cezanın miktar ve nevi itibariyle 765 sayılı Türk Ceza Kanununda düzenlenen hak yoksunluklarından birine hükmedilmemiş ise de, bu mahkûmiyeti sebebiyle 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 76. maddesi ile 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 11" inci maddesi uyarınca bir yıldan fazla hapis cezasına mahkûm olmuş olan hükümlü hakkında millletvekili seçilmekten yoksun kalma şeklindeki hak yoksunluğunun doğduğu, 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun geçici 2" nci maddesinin ikinci fıkrasında “Bu Kanunun yayımı tarihinde, Anayasanın 76" ncı maddesi ile bazı özel kanunlarda yer alan ve bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından, arşive alınan veya şartları oluştuğu halde ya da henüz şartları oluşmadığı için arşive alınmayan kayıtlar hakkında 12" nci maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır.” şeklindeki, aynı Kanunun 12" nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde ise “Anayasanın 76" ncı maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren; 1. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla onbeş yıl geçmesiyle, 2. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın otuz yıl geçmesiyle, …. tamamen silinir.” şeklindeki, yine aynı Kanun’un 13/A maddesinde “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması, b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması, gerekir. Yasaklanmış hakların geri verilmesi için, hükümlünün veya vekilinin talebi üzerine, hükmü veren mahkemenin veya hükümlünün ikametgâhının bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkemenin karar vermesi gerekir.”şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, hükümlüye verilen cezanın Anayasa"nın 76’ncı maddesi ile 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 11’inci maddesi uyarınca hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetlerden olduğu, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından hükümlünün adli sicil arşiv kaydının silinebilmesi için öncelikle 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 13/A maddesi gereğince bu hak yoksunluğunun kaldırılması hususunda ilk derece mahkemeleri tarafından bir karar verilmesi gerektiği, hükümlünün bu yöndeki talebinin ise ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karar tarihinde yürürlükte bulunan kanuni düzenlemelere aykırı olarak kabul edilmediği anlaşılmakla,
Kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.12.2014 tarihli ve 2014/1511 D. İş sayılı Kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yapılmasına ve dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.