Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3760
Karar No: 2017/6702
Karar Tarihi: 29.11.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/3760 Esas 2017/6702 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/3760 E.  ,  2017/6702 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/10/2015 tarih ve 2014/410-2015/978 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili hakkında davalı sigorta şirketinin ... İcra Müdürlüğünün 2012/12570 E sayılı icra takip dosyasıyla icra takibi yaptığını, ancak davalının bu takibe konu ettiği bonoların bedellerini müvekkilinin bir kısım sigorta poliçelerinin iptali, bir kısım bedelin banka dekontları ve alacaklı vekilince yapılan protokoller ile 1 adet çekle ödediğini, toplamda 135.926,00TL ödeme yaptığını, ancak davalının takibi yaparken ödenen bu miktarı borcundan düşmediğini, ayrıca müvekkilinin takibe konu sözleşme üzerinde imzası bulunmadığını, bu nedenlerle ödenen miktarın takip dosyasından düşülmesini ve takibin iptalini ve %40 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili şirkete davacının 115.035,00 TL borcu bulunduğunu, cari kayıtlara bakıldığında borç için karşılıklı mutabakata varıldığının görüleceğini, davacının protokol aşamasında hiçbir itirazda bulunmadığını, davacıya ... Noterliğinin 06/03/2008 tarih 5954 nolu ihtarnamesiyle borcun ödenmediği halde yasal işlem başlatılacağının bildirildiğini, daha önce de müvekkilinin davacı hakkında .... İcra Müdürlüğünün 2004/5144 ve 2004/9848 E sayılı icra takip dosyalarıyla icra takibi yaptığını ve davacının bu takiplere itirazda bulunmadığını, işbu davanın kötüniyetli olarak açıldığını, bu nedenlerle davanın reddi ile %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılamaya, toplanan delillere, alınan bilirkişi raporuna, taraf vekillerinin beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında mevcut acentelik ilişkisinin sona erdiği, ancak davacı acentenin davalı şirket adına prim borçları tahsil etmesine rağmen davalı şirkete aktarmadığı primlerden dolayı davalı şirkete borcunun bulunduğu, davalı şirketçe bu borcun tahsili amacıyla çeşitli icra takiplerine girişildiği, başlatılan icra takiplerinde borcun tahsil edilememesi nedeniyle işbu davanın dayanağını oluşturan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiği, davacı tarafça yapılan bu takibe karşı davalıya yapılan ödemelerin takip borcundan düşülmediği, davalı şirket tarafından davacıya gönderilen 28.02.2008 tarihli ihtarnamede borç miktarı olarak 115.036,15 TL"nin belirtildiği, ancak taraflar arasında yapılan 21.12.2004 tarihli protokolde borç tutarının 105.331,22 TL olarak belirtildiği, bu miktarın davacı vekili tarafından
    dosyaya sunulan 06.03.2014 tarihli beyan dilekçesinde de borçlu olunan miktar olarak kabul edildiği, bu nedenle taraflar arasındaki bu anlaşma ve uzlaşma doğrultusunda davacının 21.12.2004 tarihi itibariyle borcunun 105.331,22 TL olarak kabul edilmesi gerektiği, bu protokol sonrası yapılan ödemelerin toplamının 66.721,85 TL olup, ödeme yapılan en son tarihin 28.12.2007 tarihi olduğu, bu miktarın kabul edilen borç miktarı olan 105.331,22 TL"den indirimi sonrasında kalan borç tutarının 38.609,37 TL olduğu, bu miktara 28.02.2008 tarihinde çekilen ihtarname sonucu temerrüde düşülen tarih olan 19.03.2008 tarihinden davaya konu takip tarihi olan 25.09.2012 tarihi arası dönem için yasal faiz oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucu 15.717,72 TL işlemiş faiz borcunun bulunduğu, takip masrafları olan 7.112,50 TL"nin de eklenmesi sonucu davacının toplam borcunun 61.439,59 TL olduğu, davacının borçtan mahsup amacıyla davalıya verdiği çek ve senetlerden yapılan takiplere rağmen bir tahsilat yapılamaması nedeniyle mahsup edilen miktar içinde hesaplanmadığı, davacının tahakkuk etmiş prim iptalleri ile ilgili iddiasının da kanıtlanamadığı, taraflar arasında yapılan 07.07.2004 ve 21.12.2004 tarihli protokollerde geçen davacı borçlunun eşine ait BMW aracın satılarak takip dosyası borcu ve ferilerinden düşüleceğinin kararlaştırıldığı, bu durumda söz konusu araç bedelinin ... İcra Müdürlüğünün 2004/9848 sayılı takip dosyası borcu ve ferilerine mahsup edileceği anlaşıldığından davaya konu takip borcundan düşülmediği, dava tarihi itibariyle davacının 61.439,59 TL davalıya karşı borçlu olduğu anlaşılmakla davaya konu takibin bu miktarlar itibariyle devamının kabulü ile davacının bunu aşan miktarlara ilişkin talebinin reddine, asıl alacak miktarı olan 38.609,37 TL"nin %20" si olan 7.721,87 TL icra inkar tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, davacının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dava, takip dayanağı bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Menfi tespit davası yargılaması sonucunda davacı borçlunun icra takip dosyasında takip tarihi itibariyle ne miktardan borçlu olmadığı belirlenerek, bu miktar yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilir, borçlu olmadığının tespitine karar verilen miktar üzerinden de nispi karar harcına hükmedilir. Mahkemece dava menfi tespit davası olmasına rağmen, davacının davaya konu icra takibinde ne miktar borçlu olmadığının tespitine ve buna göre nispi karar harcına hükmedilmesi gerekirken, menfi tespit davasında olumlu tespite yani davacının ne miktar borçlu olduğunun tespitine ve bu miktar üzerinden nispi karar harcına karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    2- Kabule göre de icra takibinden önce davacı borçlunun ödemeleri olduğu halde bu ödemelere rağmen takibe koyan davalı kötüniyetli olduğundan aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği halde, hükmedilmemesi doğru olmadığı gibi davacı borçlu menfi tespit davasında İİK 72. madde uyarınca ihtiyati tedbir kararı alarak takibin durdurulmasını sağlamadığından İİK 72. maddeye göre davacı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    3- Bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 29/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi