10. Ceza Dairesi 2018/4002 E. , 2018/7240 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 17/07/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 05/06/2017 tarihli ve 2016/1063 esas, 2017/771 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 23/07/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 29/03/2015 ve 29/07/2015 tarihlerinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği,
2- Denetimli serbestlik ve tedavi tedbirinin infazı aşamasında, şüphelinin “uyuşturucu madde kullanımına devam ettiği” gerekçesi ile kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
3- Yapılan yargılama sonucunda, Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 05/06/2017 tarihli ve 2016/1063 esas, 2017/771 sayılı kararı ile “sanığın denetim süresi içerisinde tedavisine bir yakınının bulunduğu Manisa Hastanesinde devam etmesi nedeniyle denetimi aksattığı mazeretinin makul ve kabule şayan olduğu, ayrıca yükümlüklerine uygun davranmamakta ısrar etmiş sayılabilmesi için ikinci kez tebligat yapılması gerektiği” şeklindeki gerekçeye dayanılarak kovuşturma şartı bulunmadığından bahisle “hüküm kurulmasına yer olmadığına” ve “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin devamına” karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” şeklinde ve aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, somut olayda mahkemesince açılan kamu davası hakkında durma kararı verilerek, şüpheli hakkında geçerli tebligat işlemleri yapılarak müracat etmesi halinde denetimli serbestlik kararının infazının
sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, anılan Kanun"da düzenlenmeyen hüküm kurulmasına yer olmadığı şeklinde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 05/06/2017 tarihli ve 2016/1063 esas, 2017/771 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında;...Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır. " hükmüne yer verilmiştir.
Kamu davasının açılması için aranan "ısrar şartı" TCK"nın 191/4-(a) maddesine giren durumlarda söz konusu olup Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz edilen denetimli serbestlik ve tedavi tedbirlerinin gerektirdiği yükümlülüklere, yapılan çağrılara, plan ve programlara uyup uymamakla ilgilidir. Aynı maddenin 4. fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde yazılı doğrudan soruşturmayı gerektiren suç teşkil eden fiiller ısrarın kapsamı dışındadır. Bu suçlar haber alındığında, kamu davası açılması ertelenen suçla birlikte soruşturularak, yeterli delil elde edildiğinde, bu suç ihlal nedeni sayılıp, açılması ertelenmiş olan kamu davasının açılması gerekir.
Somut olayda Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce şüpheliye tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlaması için gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin tebliğ edilmesini müteakip şüphelinin çağrıya uyarak Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat ederek tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başladığı, ancak tedavi için sevk edildiği sağlık kuruluşu tarafından şüphelinin erteleme süresi zarfında uyuşturucu madde kullanımına devam ettiğinin bildirildiği anlaşılmakla, şüphelinin kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından ve denetimli serbestlik tedbirinden haberdar olmasına rağmen uyuşturucu madde kullanmaya devam etmesi karşısında TCK’nın 191/4- (b ve c) maddesi uyarınca kamu davası açılma koşulları oluştuğu anlaşıldığından, yargılamaya devam olunarak her iki suça ilişkin deliller değerlendirilip esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, CMK’nın 223. maddesinde karar ve hüküm türleri arasında sayılmayan “hüküm kurulmasına yer olmadığına” dair karar verilmesi yasaya aykırı olup kanun yararına bozma talebi bu yönü ile ve değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 05/06/2017 tarihli ve 2016/1063 esas, 2017/771 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 22.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.