13. Ceza Dairesi 2018/6412 E. , 2018/14869 K.
"İçtihat Metni"KANUN YARARINA BOZMA
Elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-f ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/12/2010 tarihli ve 2010/167 esas, 2010/942 sayılı kararını müteakip, 6352 sayılı Kanun hükümleri uyarınca mahkumiyet hükmünün uyarlanmasının talep edilmesi üzerine yapılan uyarlama yargılaması neticesinde, sanığın 5237 sayılı Kanun"un 163/3, 62, 51. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/06/2013 tarihli ve 2010/167 esas, 2010/942 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 24.09.2018 gün ve 94660652-105-34-8862-2018-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 02.10.2018 gün ve 2018/79016 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Dosya kapsamına göre; hükümden önce 05/07/2012 tarihli ve 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un 82. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun elektrik hırsızlığını düzenleyen 142/1-f maddesinin yürürlükten kaldırılarak, 83. maddesi ile de Türk Ceza Kanunu’nun 163. maddesine; “Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun veya doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi halinde kişi hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” şeklinde 3. fıkra eklenmiş, aynı Kanunun 84. maddesiyle de, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 168. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ve karşılıksız yararlanma” ibaresi madde metninden çıkarılarak, maddeye "Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz” şeklindeki beşinci fıkra eklenmiştir. 6352 sayılı Kanun’un geçici 2/2. maddesi ile de "Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar." hükmü ve 23/05/2013 tarihli yazıya göre sanığın şikâyetçi kurumun zararını gidermesi karşısında 5252 sayılı Kanun’un geçici 2/2. maddesi gereğince sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
23.05.2013 tarihli kurum yazısı içeriğine göre, sanık tarafından yapılan ödemelerin kurum zararını karşıladığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile karşılıksız yararlanma suçundan sanık ... hakkında Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/06/2013 tarihli ve 2010/167 esas, 2010/942 karar sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle, 6352 sayılı Yasanın Geçici 2/2 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/4-(a) maddeleri uyarınca sanık hakkında CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 25/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.