Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/23203
Karar No: 2014/2149
Karar Tarihi: 28.01.2014

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/23203 Esas 2014/2149 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/23203 E.  ,  2014/2149 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 11/04/2013
    NUMARASI : 2012/336-2013/232

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, davalının avukatı olarak hukuk ve ceza davalarını takip edip, hukuki yardımlarda bulunduğunu, ancak 27.6.2011 tarihinde haksız olarak azledildiğini, hak etmiş olduğu vekalet ücretlerinin ise ödenmediğini, alacağının tahsili için başlatmış olduğu icra takibine de itiraz edildiğini ileri sürerek, takibe yapılan itirazın iptaline, %40 inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, azlin haklı olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne, davalının takip dosyasına yaptığı itirazının 3.173,75 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin ve inkar tazminatına ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Avukatın, vekil olarak borçları Borçlar Kanununun 389 ve devamı maddelerinde gösterilmiş olup, vekil, adı geçen Kanunun 390. maddesine göre müvekkiline karşı vekaleti sadakat ve özenle ifa etmekte yükümlüdür. Vekil, sadakat borcu gereği olarak müvekkilinin yararına olacak davranışlarda bulunmak, ona zarar verecek davranışlardan kaçınmak zorunluluğundadır.
    “Özen borcu” ile ilgili Avukatlık Kanununun 34. maddesinde mevcut olan, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri, bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık ünvanının gerektirdiği saygı ve güvene yakışır bir şekilde hareket etmekle yükümlüdürler.” Şeklindeki hüküm ise, avukatlık mesleğinin bir kamu hizmeti olması nedeniyle, Borçlar Kanununun 390. maddesinde düzenlenen vekilin özen borcuna göre çok daha kapsamlı ve özel bir düzenlemedir.
    Buna göre avukat, üzerine aldığı işi özenle ve müvekkili yararına yürütüp sonuçlandırmakla görevli olduğu gibi, müvekkilinin kendisi hakkındaki güveninin sarsılmasına neden olacak tutum ve
    davranışlardan da titizlikle kaçınmak zorundadır. Aksi halde avukatına güveni kalmayan müvekkilin avukatını azletmesi halinde azlin haklı olduğunun kabulü gerekir. Gerçekten de avukat, görevini yerine getirirken gerekli özen ve dikkati göstermemiş, sadakatle vekaleti ifa etmemiş ise, müvekkilinin vekilini azli haklıdır.
    Avukatlık Kanununun, 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” Hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Zira vekalet ilişkisi bir bütün olup azil, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet edeceğinden, azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilmesi mümkün değildir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir.
    Bu açıklamalardan sonra dava konusu olaya bakılacak olursa; Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki vekalet ilişkisinin, 27.6.2011 tarihli azille sona erdiği anlaşılmaktadır. Davacı avukat, azlin haksız olduğunu ileri sürerken davalı ise, davacının görevini sadakat ve özenle yerine getirmediğini, azlin haklı olduğunu savunmuştur. O halde taraflar arasındaki öncelikli uyuşmazlık, azlin haklı olup olmadığı ile ilgili dir. Oysa ki mahkemece bu yönde bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. O halde mahkemece, taraflar arasındaki öncelikli uyuşmazlık konusu olan, “azlin haklı olup olmadığı” hususu ile ilgili inceleme ve değerlendirme yapılarak, bunun sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi